Eğilip öpüyorum alnından
gözlerinde uyuyan nazlı bir sabahı
dudağımı yakıyor o gül ateşin / incecik
bir defne dalında uzuyor kirpiklerin
yüzünün aydınlığına ak güvercinler konuyor
utanıyor saksılarda çiçekler
bir dal kırılıyor / körpecik
saatler akıp gidiyor
bir ceylan iniyor sızının kıyılarına
bütün ırmakların suyu çekiliyor
ölüm kesiyor yolları / gencecik
okşuyorum incitmeden
yanağından süzülen damlacıkları
utangaç bir mavi düşüyor gözlerinin içine
boynunu büküyor yaşam
yüreği parçalanıyor bakışı güvercin bir kızın
bütün aynaları kırılıyor / sevincin
hafiften bir rüzgar esiyor
apansız ağıtlar düşüyor sesime
korkunç ateşlere düşüyorum, uçurumlara
alevden tomurcuklar patlıyor usumun gergefinde
beyaz kefenlere sarılmış bir kar çölünde
elimde çırılçıplak kalıyor yüreğim
şimdi bir kıtada çocuklar güneşi öpüyor
analar ağıt yakıyor başka bir kıtada
yüzümde çiçekleri solmuş bir bahçenin hüznü
dalıp dalıp gidiyorum uzaklara
diyorum ki, yaşamak ancak bu kadar haklı olabilir
ancak bu kadar güzel ah baharın sevdalı gülü
çirkin bir ölüm kasırgasında kırılsada papatyalar
sen ki, bırakıp nazlı bir baharda gül özlemlerini
uçup gittin nazlı bir kuş gibi
bir sonsuz maviyi çizip yüreklere
zaman acısını işlerken hayatın güldikenine...
.
Nuri Can
www.nurican.com
Kayıt Tarihi : 31.10.2002 00:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dostluk ve sevgim baki.
Siiriniz, Vatanimizda arda arda gelen felaketleri ve yaşanan acilari gizemli bir şekilde anlatir gibi.
Yürekten kutluyorum.
Selamlar.
TÜM YORUMLAR (8)