Yıldızın güneşten ışığı almasıyla,
Ay ve yeryüzü her şey Güneş’e bağlıydı.
Karadelikti büzüşmeleri.
Solan, kırılan, savrulan renklerdi.
Geriye siyah, hayır siyah değil kara.
Hem de zifiri hiç ummadığın kadar.
Daha nice şekilde örneklendirilir.
Bırakıp gitmelere, ne sebep oldu da karanlığa gömdün.
Ulaşılamayacak aydınlığa, verilen umutlarla.
Kim bilir beyhude şekil alan bulutlarla.
Yada kabuk bağlayan, koyu kanın rengi miydi kara?
Büyüdükçe büyüyor kara düşlerim, katran katran yara.
Karanlık kuyuya attığında,
Yusuf gibi sonum aydınlık mı sandın?
Dönüp maziye tırmandın.
Neler yandı, neler andın?
Cehalete yenik miydi?
İlişkimiz soygun sofrası mıydı?
Karışmış zaman düşüncelerimde,
Düşünüşlerimde boğulurum,
Ne aydınlıktır, ne karanlık,
Adıdır Alacakaranlık.
Kan doluydu, ateşti kuyunun dibi.
Boğulur kara sevda da, mağrur ve masum idi.
Adım atılan her sokak direğinde, karanlık aydınlanır.
Satırlara dökülemeyen, duygularım kara.
Özlemim kara, okuduğun yazı kara.
Sokaklarda karanlık, uyku karanlık.
Kalır mıydım arafta?
Uyku ve uyanıklık kadar karanlık.
Senin gidişinle başladı.
Her sokakta alev alev karanlık.
Kayıt Tarihi : 17.3.2016 09:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Umman Gönlüm](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/03/17/alev-alev-karanlik.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!