Alemlerer Rahmet Hayatın Şiiri - Adem De ...

Adem Demirr
2

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Alemlerer Rahmet Hayatın

Alemlere Rahmet Hayatın

Sevgili her ne zamanki mübarek ismin anılsa
alemlere rahmet hayatın gelir aklımıza
ilk önce kutlu doğum günün gelir aklımıza
kainatı şereflendirdiğin gün
alemleri nura gark ettiğin gün
ve şimdi biz o günü canlandırıyor gözlerimizin önünde
sen henüz yeni doğmuştun
yeryüzüne yeni teşrif buyurmuştun
ilk sözün ümmetim olmuştu
o gün mucize ile kabe putlarından arınmış
mecusilerin ateşi sönmüş
kisra saraylarının sütunları kırılıp dökkülmüş
semave vadisi sular altında kalmış
ve save gölü çekilip kurumuştu
o gün öyle bir gündüki
Arş ayaklanmış tekbir getiriyordu
ve yeryüzü
yeryüzü ise sana tatlı tatlı nini söylüyordu
sen ise mışıl mışıl uyuyordun
canlı cansız tüm varlıklar seni selamlıyor
ve senin doğumunu birbirlerine mücdeliyorlardı
bakın işte bu o
kainatın incisi
Rabbimizin sevgilisi
Ona sonsuz salat
sonsuz selam olsun

ve sonra bir seyahat
uzun bir seyahat
Sen cebrailin kucağında
milyarlarca melek ardında
kainatı geziyorsun
o dünyalar güzeli gözlerinle
nasılda etrafına nazlı nazı bakıyorsun
tebessümle nasılda gülümsüyorsun

biz sanki seni görür gibi oluyoruz
sanki ümmetim dediğini duyar gibi
ve sanki meleklerin gökyüzünde
senin beşiğini gezdirdiklerini görür gibi oluyoruz
sanki seni selamlıyan kuşların
seninle konuşan dağların taşların
sesini duyar gibi oluyoruz
biz sanki o günü yaşar gibi oluyoruz
sanki sanki

sonra Hz Amine kucağına alıyor seni
bağrına basıp iyice öpüp kokluyor
ve hüzünlenip ağlıyor
sen ise ona tebessümle nazar ediyorsun
sanki onu teselli ediyorsun
ve biz seni Hz Aminenin kucağından seyrediyoruz
o pamuk gibi narin yumuşacık ellerini
ipek gibi hassas bembeyaz tenini
o dünyalar güzeli simsiyah gözlerini
Hz Aminenin şefkat dolu kucağından seyrediyoruz

ama sen mahzunsun
hüzünleniyorsun
kalbin teselli arıyor
o siyah gözlerin yaşlarla doluyor
sen ağlıyorsun
hıçıkırıkların Mekke sokaklarında yankılanıyor
çükü sen yetimsin
baban yok
Hz Abdullah yok
teselliyi annenin şefkatli kucağında buluyorsun

altı yaşına geliyorsun
sen yine mahzunsun
yine hüzünleniyosun
kalbin yine teselli arıyor
o siyah gözlerin yaşlarla doluyor
ve sen ağlıyorsun
bu defa hıçkırıkların ta Arşa kadar uzanıyor
çünkü sen artık öksüzsün
Annen yok
Hz Amine yok
seni bağrına basan
doya doya öpüp koklayan
teselliyi şefkatli kucağında bulduğun Annen yok
sen öksüzsün artık sultanım
teselliyi Abdulmuttalibin kucağında buluyorsun
sonra da Ebu Talibin

Sevgili her ne zamanki mübarek ismin anılsa
ilk vahiy gelir aklımıza
Maveradan Hiraya inen sesler kalbimizde yankılanır
ruhumuzda vuslatın heyacanı yaşanır
ve o günün hayaline dalarız

işte sen
işte Cibril
işte Hira
ve işte büyük buluşma
Oku Yaratan Rabbinin adıyla
O insanı bir alaktan Yarattı
oku! Çünkü Rabbin en büyük kerem sahibidir
O kalemle öğretendir
insana bilmediği şeyleri öğretti

ve Cebrailin aslıyla görünüşü
Ey Muhammed sen Peygambersin bende Cebrailim
ve varlıkların selamı
essalamü aleyke Yahabiballah
essalamü aleyke Yanebiyallah
essalamü aleyke Yarasulallah
ve beni örtün deyişin
Annem babam sana feda olsun
hiçbir korku ve kaygıya sebep yok
boşuna üzülüyorsun
Allah senin gibi kuluna kötülük eriştirmez
zira sen akrabalık haklarına riayet edersin
sözünde doğrusun
güçlüklere dayanırsın
misafirleri ağırlar,
darda kalanların imdadına koşarsın
Sen herkes nazarında Muhammedül eminsin
böyle kulunu Allah yalnız bırakmaz
bu Hz Hatice Annemizin teselli ve destek verici sözleriydi
ama hayat bir imtihandı
yolun sonunda yine ayrılık vardı
seneler hüznü yudumluyordu
çileli ve mihnet dolu günler seni bekliyordu
bir yanda evlat acısı
bir yanda vefa dostundan ayrılık
bir yanda himayesiz kalışın
ve bir yanda Mekkenin acı zulmü

ve sen mahzundun
yine hüzünle dolmuştun
yetimlerinle birbaşına kalmıştın
hıçkırıkların boğazında düğümleniyordu
kalbin yine teselli arıyordu
ama üzülme
çünkü bu defa teselli ötelerden geliyor
semanın kapıları aralanıyor
Refiki Alaya davet var
Cibril ve Melekler seni bekliyor
seni bekliyor Peygamberler
hadi gülümse
Rabbin seni Makamına yükselticek
ve ümmetinin af edilebileceği mücdesini verecek
gülümse Efendim
Rabbin sana göz nurunu hediye edecek

sevgili her ne zamank i mübarek ismin anılsa
alemlere rahmet hayatın gelir aklımıza
son namazın gelir aklımıza
vakit artık ayrılık vaktiydi
ve her nefis ölümü tadacaktı
Sende her beşer gibi aramızdan ayrılacaktın
Günlerden bir pazartersi dünyaya gözlerini açmıştın
ve yine günlerden bir pazaretesi gözlerini kapatıcaktın
Bu dünyda garip bir yolcu gibi yaşamış
ve her namazın son namazını son namazın gibi kılmıştın

İşte Takvimler, Rebîülevvel ayının on ikisini gösteriyor
mescidi nebeviye açılan perde son kez aralanıyor
ve sen son kez Ashabınla Namaz kılmak için içeri giriyorsun
Ashabından genç-yaşlı,
kadın-çocuk herkes mescide koşmuş seni bekliyor
nasılda seviniyorlar seni görünce
heycana nasılda kapılıyorlar
nerdeyse namazı bozucak hale geliyorlar
iyilestiğni sanıyorlar hepside
ama bilmiyorlarki ölüm kaçınılmazdı
herkese olan sanada olacaktı
ve bu onlarla kıldığın son namazdı

ve işte yine sen hastalığına rağmen
her zaman olduğu gibi vazifenden bir an olsun geri durmuyor
o siyah gözlerin yine yaşlarla dolu
yirmiüç yılın birikimiyle
onları son kez tebessümle süzerek öğütler veriyorsun
Ve.. içeri girdiğine inen bu perde,
bir daha açılmamak üzere kapanıyor

ve son anların
Hz Aişe annemizin odasındasın
yanında iki menekşen
Hasan ve Hüseyin
ve gülün Fatıma
yine mübarek dudaklarından öğütler dökülüyor
namazı bırakmamalarını,
kadınlara ve kölelere iyi davranmalarını söylüyorsun

ve sen huzur dolusun
kalbin mutmain
gönlün vazifeni yerine getirmenin sevinci içinde
din tamamlanmış, sen de dostuna kavuşuyorsun

ve işte vuslat vakti
hüznün tebessümle buluştuğu an
kapı çalınıyor
gelen Cebraildir
içeri girip selam veriyor
Yarasulallah!
Allahın sana selamı var
Meleği ala seni özlüyor
Dışarda Azrail beklemekte
senden izin istiyor diyor
sen ise bir yandan dostuna kavuşacağının sevinci içinde
bir yandan ümmetinin yeniden eski günlere döneceği endişesinde
vazifesini yerine getirmesini istiyorsun
ve Mübarek başın hz Aişe annemizin kucağında
gözlerin tavana bakarak
işaret parmağın havada
hilali çizerek
son sözlerini söylüyorsun
Refiki Alaya
Refiki alaya
Yüce Dosta
Yüce dosta

Yarasulallah
hani veda hutbesiydi
Yarın size, Beni de soracaklar; ne diyeceksiniz?
Bana düşen tebliğ vazifemi yerine getirdim mi demiştin
Evet, hepimiz şehadet ederiz ki Sen vazifeni hakkıyla eda ettin demişlerdi
sende huzur kesilmiş
işaret parmağını havaya kaldırarak buyurmuştun
Şahid ol Yarab
Şahid ol Yarab
Şahid ol Yarab

Ey Nebi
ey bizi bizden daha çok seven sevgili
biz asırlar sonra geldik
yetişemedik senin zamanına
ama torunlarına ulaştık
şimdi onların kapsındayız
ve şehadet ediyoruz
sen vazifeni hakkıyla eda ettin
biz şahitiz yarasulallah
sen görevini yerine getirdin
Allahın Rahmeti ve Berekti senin üzerine olsun
Sana sonsuz salat, sonsuz selam olsun

Adem Demirr
Kayıt Tarihi : 23.3.2012 18:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Adem Demirr