Omuzları arasında mührü risalet, meleklerle yıkanmış.
Telaşı sarmış tüm dünyayı, toprak yerinden oynamış!
Küfür ve dinsizlik ateşi, sava’nın suyuyla sönmüş
Rüyasına erişmiş müjdenin, zulmün tahakkümü son bulmuş!
Akıb’ın ömrü, fazilet ve üstünlükle övülür
Göktekiler ve yerdekiler, Muhammed ismiyle övünür!
Küfrü, zulmü imha eden, onunla olsun Haşr
İtaat edip de Allah’a, yakmasın bir daha nar!
Bereket doldu evine, süt annesi Halime’nin
Haksızlık etmedi kardeşine, gördüğüne göre nakledenin!
Kalbini temizledi melekler, dört yıl kaldı Beni Sad’da
Nübüvvet nuruyla dolduruldu, anlatıyor tüm kaynaklarda!
Kabrini ziyaretten dönüyordu, göremediği babası Abdullah’ın
Yolun yarısına geldiğinde, ömrü sona erdi anasının!
Öksüz kalmıştı doğmadan, emanet olmuştu annesine
Ebva’ya defnetti onu da, Artık yaşayacaktı tek başına!
Daha çocukluktan tanınırdı, bilinirdi ismi el-Emin
Kervanlarında öğrenmişti ticareti, amcası Ebu talib’in!
Hazırlanmıştı hayat yüküne, omuzlarında taşıyordu sıkıntılarını
Yaşamıştı sevdiği yakınlarının, çok önceden acılarını!
Nurundan tanıdı O’nu, manastırdaki rahip Bahira
Değiş-tokuş için durmuştu kervan, konakladığı Busra’da!
Peygamberi bekliyordu sabırla, temsilcisiydi önceki dinin
İlham aldığını zannediyorlar da, ithamına göre oryantalistlerin!
Kayıt Tarihi : 30.11.2006 18:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)