…Yorulmuş, bahtı boyanmış, iç g’özü kapatılmış bir aşk kelebeğinin
kanatları uçurdu sensizliğimi. Bilinmezliği güneşi doğmadı. Yalnızlığın değdiği gölgeli amaçlarda yürüdüm. Bir içsel buluşmanın bulmacasını çözüyordu içindeki çocuk.
-Kaybeden bir daha kaybetmezliğe mukim oluyordu içinin atasözleri. Havva’nın ısırıp attığı elma gibiydi keşkelerin.
İnanmaya meyilli tatlardaydın.
-Kimi kaybederken kazanır, kimisi kaybederken de kaybeder.Bedelsizlik yok bu yaşanırlığın.
*Birisinin bir’isi olacaksın aşk ocağının başında.Hislerini kapatacak sislerim, sessiz kalışlarının senfonisinde acılarımı çalacak gerçekler.
-Sen benden kalan, ben senden kalan ömrün ta kendisiyken,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla