Âlemi berzahtan çıktın mı yola?
Aşarsın yolları sevda üstüne
Geç sırların sarp yokuşunu
Varırsın orda sırat köprüsüne
Kal ile başlarsın KAL ile
Azrail basınca kapında zile
Hep sorular hal ile
Geç köprüden Dünya üstüne
Başlar bitmez sanırsın çile
Hele gir toprakta sin’e
Kurulda sinde kendi tahtına
Sarar mı toprak özlemişçesine
El gelir, Ayak gelir, Dil gelir
Meleklere bu sorgu cehennem gelir
Cevapsız sorular bana ar gelir
Melekler gider de Didar gelir
Kendini seyre dalarsın bir an
Bu ben değilim dersin inan
Nerdeydim bensiz bunca zaman
Desene halim yaman mı yaman
El uzanır her el verene
El yakışmaz sırra erene
Dünyada Allah yaren diyene
Gönlüne Allah kendisi gelir
Safası mervesi zemzem kuyusu
Makamı İbrahim, Hacer avlusu
Makamı İsmail Hacer ül Esvet
Kisve ve Kâbe tanırlar beni
Bir-bir dizilir hepsi önüme
Derler ki bakalım defterin hani
Derim ki deftersiz geldi bu fani
Biz-biz idik bizimle yani
Dönende duran Duranda dönen
Bir mum gibi eriyip sönen
Ağlar melekler benim öyküme
Derler ya! Faniydin sen hani
Ölmeden evvel öldüysen eğer
İşte bu sırrın sırrıyım bilsen
Sorguya cevabı ta! Kal’ de ben
Verdimde geldim görmedin mi sen?
El uzanır verdiysen eğer
Gönülse verilen çileye değer
Ölüm ne tatlı şeymişsin meğer
Gönlüme sırat kurulmuş bir kez
İlmi ledün hal dilim
Verdiğim Gönül vermedim elim
Baksaydın kal de görecek idin
Kal, in Hal’i ben değil mi idim?
Ard arda sırala soruların
Var mı sende cevabı doğruların
Bilseydin sırrını zincir yuların
Olur, muydu söyle bu soruların?
Madde sandığın madde değil
Verdim mi sandın maddeye meyil?
Üzülme melek bu işin değil
Ref-ref in sırrını bildinse eğer.
Uyma sen bu faninin sözüne
Gel geçelim sırat köprüsüne
Haykırsın sırat sevda üstüne
Gel geçelim biz aşk türküsüne
18 000 âlem hesabı kimde
Bilinmez hesap fersah üstüne
Anlar mı sandın görünen ilim
Ledün mü gördün ledün üstüne
Ta kal’u belada verdik sözümüz
Didar’ı gördü gönlümüz gözümüz
İç içe bağlandı bizim özümüz
Türk olur gezer hep en ölümüz
Ne bilirsin Sekarın sırrı üstüne
Biz kol kola gezeriz sırat üstünde
Hutame bizi yakar mı sandın
Ne bilirsin söyle haviye üstüne
Biz kimiz bildin mi hiç?
Bade Kevser içtin mi hiç?
Aşk ile zamandan geçtin mi hiç?
Cibril bile hayrandır bilirsen bize.
Şu kabirde sin molası
Verdik diye unutmayın
Sırlar bizde Tam-Tam oldu
Sanma! ’
Gam üstüne gam-gam oldu!
Biz küpeli ERENLERİZ
Allah İle yarenleriz
Arş güllerin derenleriz..
Sır almadan sır verenleriz.
TÜRK’ üz Türkü söyleriz
Kimi zaman dede korkut
Kimi zaman olup bir kurt
İz döşer iz buluruz...
Tutun şu köpeğin kuyruğunu
Oynayalım bu son oyunu
Tevrat Zebur, İncil Furkan
Biz KURAN’IZ Elde Kur’an
Şu Maide sırını bil
Deki Tevrat, İncil! Rabbinden
Hiçbir şey olmak istemezsen
Uygula ki! Tur’ a katıl...
Gel: sır olup, sırra katıl
Beynin patlar, Tur dağıdır
Tecelliyi duydu sağır
Çık dağlara haydi bağır
Rahmet dağı taşmak ister
Bu sözleri unutmayın
Bir kenara fırlatmayın
18 000 âlem içinde gizli
Biz-biz ile bizde içinde gizli
Elde KUR’AN önde kuran
Başlatalım artık TUR’AN
Tuz saçıldı Rahmet ile
Hac zamanı bastı zile
Gönüllerde ferman bile
ALLAH Deyip ALLAH ister.
Bil Yunusu Mevlana’yı
Gönüller sevda sarayı
Fırka-i Naciye, geldi dile.
Kayıt Tarihi : 6.8.2008 07:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)