Alem-i Kübra - Garib Çoban

Alem-i Kübra - Garib Çoban

Ey aşk, neden bir ara şems vaktine gelip beni görmüyorsun?..
Hayatınız boyunca, ekseriyetle size iki seçenek sunarlar.
Her eşikte iki seçenek ve ikisi de sisteme dahildir.
Lakin bir üçüncü yol daha vardır.
Tahayyülü zor ve belki daha çetrefilli!..
Yalnızca çıkara, kâra, maddi refaha, şöhrete dayalı hayat tercihleri insanın ruhunu, kalbini tahrip ediyor.
Bu tür hayat tercihleriyle kendilerini kısıtlayan kişilikler, manevi ve ahlaki dünyaya veda ediyor.
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.

Fakat seçenekleri reddetmek ve kendi üçüncü yolunu bulmak, hürriyete daha yakın bir tercihtir.
Ey gönül teheccüt vakti yürü yangınların üstüne, kendi alevini de getir.
İnsan, misafirliğini unutur, dünyayı evi zanneder.
İnsan, kendi elleriyle kendine zulmeder.
Herkes sanır ki, kişi varlığı kadar anlaşılır.
Ama değildir, anlaşıldığı kadar vardır.
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.

Güzellik, onu keşfetmesini bilenler için tükenmez bir neşe kaynağıdır.
Bazı insanlar, hayatın güzel olduğunu hatırlamak için vardır.
Gönül söyleyecek binbir sözle dolu, dil söylemekten âciz, ya aradığın kişi de seni arıyorsa?..
Gençsin ve çocuk sahibi olmak, evlenmek istiyorsun.
Ben de soruyorum sana!..
Bir çocuk istemeye layık bir insan mısın?..
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.

Muzaffer misin, kendi kendine boyun eğdiren misin?..
Duyularına hükmeden misin?..
Erdemlerin efendisi misin?..
Böyle değilsek eğer, işte sonuç!..
Kolay elde eden kıymet bilmez, zahmette rahmet vardır.
Kolay elde eden kolay kaybeder, zahmet çeken tırnaklarıyla tutunur ve bırakmaz.
Bu zaviyeden çekilen cefa, zulüm değil kefaret mahiyetindedir.
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.

Elde edileni hak etmek anlamına gelir.
Hayat çok sıhhatli geçebilir ama, sıhhatin bereketi olmayabilir.
Mühim olan maddî ve mânevî rızkın bir arada yürümesidir.
Evlilik!..
İki kişinin onu yaratanlardan daha fazla olan birini yaratma istemine evlilik derim ben.
Böyle bir istemin sahipleri olarak birbirlerine saygı duymalarına derim ben evlilik diye.
Bu olsun evliliğin anlam ve hakikati.
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.

Ah iki kişilik ruh yoksulluğu!..
Ah,bu iki kişilik ruh kirliliği!..
Ah,bu iki kişilik sefil huzur!..
Evlilik diyorlar tüm bunlara ve cennette kıyıldığını söylüyorlar nikahlarının.
Eksik olsun lüzumsuzların bu cenneti!..
Eksik olsun bu cennet bağıyla birbirlerine bağlanmış hayvanlar!..
Yoksa, senin de adımların onun yoluna mı düştü?..
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.

Seni seven adamın gözünde
her zaman mükemmel bir kadın olacaksın.
Ve senin gözünde her zaman her şeyi hak eden o olacak!..
Biz kendi kalbimizde bulmaktayız, bütün dünyanın bizden esirgediği sevginin duasını.
O insanların değerini bilin!..
Farkındasın ama susuyorsun.
Günümüzde, ruh ve madde arasında bir ilişki kalmamıştır.
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.

İnsanların tekrar kendi yerini bulabileceği, madde ve ruhun birbirinden ayrılmayacağı bir dünyaya ihtiyacımız var.
Çünkü hayat yolunda artık pusulasız gitmenin tehlikeli olduğunu anlamaya başladık.
Zira beyhude yorulmak, incinmek istemiyorsun.
Susuyorsun, lakin susmak da bir hafiflik vermez veya deva olmaz sadrına, yüktür.
Birbirimizin ezelden kısmeti olduğumuz nasıl belliydi.
Modern insan için zevk almaktan b/aşka bir hayat kuralı da yok gibidir.
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.

İnsanlara olan saygımı korumak için onlardan uzak durmaya çalışıyorum.
Ne konuşmak ne de susmak fayda sağlamaz bazen.
Bu bir düğümdür, ancak Allah açar.
Bugün çok az insan düşünmeye zaman buluyor ve düşündüklerini hayata geçirebiliyor.
İnsansa açmaya muktedir değildir.
Ve ruhlarımız arasında beklemek de dahil olmak üzere kayıp sözler var.
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.

Bütün sorumluluk sende değil.
Ki dünyanın bütün devlerini de yere seremezsin.
Misal, bir trenin içinde yol sormanın anlamı yoktur.
Tren ilerleyecek ve sen de ineceksin.
İnsan, tekrar yücelmesi için kendini yeni baştan inşa etmek zorundadır.
Ve bu yenileşmeyi ızdırap çekmeden yapamaz.
Çünkü o hem mermerdir, hem de heykeltraş.
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.

Bir mesuliyeti varsa insanın dünyada, o da acziyetinden emin olmaktır.
Acaba sen de mi zamânın katiline rastladın!..
Sen de mi iki cihânı kalbinden vuran o insafsızın eline düşüp böyle mekânsız, duraksız, kararsız oldun?..
Şâyet öyle ise itirâf et de, seninle hâldaş, sırdaş, yoldaş olalım.
Öyle görülüyor ki, kendini tanımak ve değiştirmek, insan için yapılması hepsinden zor bir iştir.
Ve seni, benim hayatıma uğratan kaderin de vardır bir bildiği..
Ah aşk, her daim yakıyorsun ve hiç tükenmiyorsun.
(Y.ed - Hüzün Makamı Albümü)