Aldatmak::::::::::: Şiiri - Halit Mehdigil

Aldatmak.
Hep ona toleranssız bakarız.Ve asla aldatmanın yanında olmayız.Aldatsak bile aldatılmak istemeyiz.Ama bazan biz önce aldatırız da farkında olmayız.Bizim aldatmamız sonucunda biz aldatılınca çok zorumuza gider,affedici olamayız.
Binalar yaparız.Bilimi aldatarak.Gün olur deprem olduğunda bizi depremin aldattığını sanırız.Dün Japonyada 8,1 ölçeğinde bir deprem oldu.
Bir kişinin burnu kanamadı.Neden? Çünkü Japon halkı ne bilimi,ne kendini
,ne de onu yaratanı aldatmadı.Aldatmadığı içinde mükafatını gördü.Bizde aynı deprem olsa can kayıpları ve acılar yaşanır.Binaları yaparken kendimizi,bilimi,ve her şeyden evvel de Yüce yaradanı aldattığımızı hiç düşünmeyiz.Bana göre bilim Allahın koyduğu kuralları ancak ortaya çıkarmaya çalışır.Bilimsel kurulan herşey evlilik,bina her şey mükemmel olur aldatma da olmaz.
Allaha inancı olan insan elbette onun emirlerini Kuran dan öğrenip yerine getirmesi gerekir.Kuran da olmayanları din diye uygulamak önce Allahı aldatmayı ardından da kendini aldatmayı doğurur.
Türbelere gidilmez.Nerede var? Din de.Gidersen ne olur? Allahı aldatmış olursun.Din de mezar yapmak var mı? Yok.Yaparsan ne olur? Allahı aldatmış olursun.(Medine de peygamberimiz,Hz Aliyi mezarlığa göndermiştir:Ya Ali, git bir karıştan fazla mezarları yık,yalnızca bir karış olarak kalsınlar.demiştir.Türbesi yapılan insan da bir kuldur.Ona mezar yaparak onu mabet ederek günah kazandığımız gibi onun da kemiklerinin sızlamasına yol açabiliriz. Allaha şirk koşulmasını sağlığında istemezdi.) Kurban kesersin ama dağıtımı Allahın emirlerine göre yapmazsın.Yapmazsan ne olur? Kesmezsen daha da iyi olur.Çünkü vaciptir.Kesip de Allaha verdiğin sözü yerine getirmeyeceğine, kesmezsen daha iyi olur.
Esnafsın söz veriyorsun, verdiklerinin üzerinde durmuyorsun.Ya da fahiş fiyata satıyorsun.Bu önce Allahı aldatmaktır.Borçlusun önce senet yapmıyorsun,daha sonra da borcunu alamıyorsun ya da ödeyecek sensin,ödemiyorsun bu da aldatmadır.
Evleniyorsun.Evlilik aslında bir söz vermedir.Seni mutlu edeceğim.Senin ve kendimin ve de çocuklarımın mutluluğu için çalışacağım.
Böyle bir sözdür evlilik.Karşılık beklemeden ben seni koşulsuz seveceğim.
Nasıl çocuklarıma karşı koşulsuz sevgim varsa sana da aynı olmalı.
Ya bu evlilik yükünü almayacaksın ya da almışsan eşine söz vermişsindir,yükümlülüğü yerine getirmelisin.Eşine karşı yükümlülüğünü yerine getirmemişsen onu aldatmışsın,demektir.Çünkü söz verdin ve onu mutlu etmek için sözünde durmadın.Eğer yükümlülüklerini yerine getirmiyorsan beklentin olmayacak ve olumsuz sonuçlara da katlanman gerekecek.
Görüyoruz ki her şey emek karşılığıdır.İyi ve sağlam bina yapmak emek ister hem de daha çok emek ister.Eğer sağlam yapmazsan sonuçlarına katlanmak gerek.Depremde çürük evlerin yıkılıması sonucu bir de Yaradan etti diye haşa! suçlayamazsın.Yaradan Japonlara neden 8,1 depreminde et
medi.Japonun dostu da Türkün düşmanı mı? Kaderse onların da kaderi yok mu? Evlilikte de emek gerekir.Emeğin olmazsa karşılığını alamazsın.
Demek ki ne imiş.Doğruluktan ayrılmayacaksın.Söz verip sözünde duracaksın.Durmazsan olup biteceklere katlanacaksın.Kimseyi suçlamaya,ağlanıp dövünmeye hakkın yok.