Uzayan şafağım
Bir düğün akşamında
Terli resimler
Ardında duran bir fon…
İklimin sertliği
Terimi silerdi
Tarihi yazan aşktı
Aşksa aldatmak
Eskiden her düş
Kendi masalını yaratırdı
Sofrasında tanrının
Tanrının sofrasında
Aşka muhtaç kalınırdı
Yoksa kaçınılmaz bir sondu
Aldatmak…
Erkek çocuğa hasret kız analarına
Tanrı seslenir:
“Urçan kadının ellerinde
ilahlaşır bir kız çocuğu! ”
Tanrı kendini aldatırken o sahnede
Yüreğinin köşesindeki kızıl şamdanda
Erimiş bir mum ve yanmış bir ip durur
Kadehinde yasaklı şarabı…
Bir akşamüstü ellerimizden
Kayıp giderken bir yıldız,
Hasreti yaşamak dürtüsü kalır sadece
Ve her hasret bir aşkı doğurur
Her aşk bir aldatmaya gebedir
Bad-ı saba çaldığında demir tokmaklı kapını
Koynunda minnacık bir çocuğun elleri dolaşır
Göğüs çeperin yırtılır acıdan
Ama tez alışırsın yeni doğana
Kayıt Tarihi : 18.11.2011 13:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cevdet Dino](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/11/18/aldatmak-15.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!