Sen geçmişsin çoktan
Bilmediğimiz dünyalardasın....
Kendinle başbaşa
Yalnızlardasın...
Yazdan kalma bir gece serinliğinde
Karlı bir istanbul sabahının güneşinde...
Sen geçmişsin çoktan
Bilmediğimiz dünyalardasın....
İçinde dolaşan sinsi bir akrep
Yüreğini sokacak,
Bundan korkarsın.
Sevdanın tükendiği yolda
Dikenlerde, sarplardasın.
Umutsuz kalmış yüreğin nicedir
Sevda sanmışsın hüznü
Saçlarına dokunan ateşleri
Bahar diye kucaklamışsın.
Sen geçmişsin çoktan
Bilmediğimiz dünyalardasın...
Demli bir çay sıcaklığında
Maya kokan hamur soluğunda
İçine oturan her vurgunda
Gelir geçer sanmışsın
İçinde büyümesini engellediğin çocukta
Çocuk kaldığı için kızdığın adamda
Sen geçmişsin çoktan
Bilmediğimiz dünyalardasın...
Bir rakı bardağının içinde
Buz misali eriyip kalmışsın
Duygularına gem vurmayla haykırma arasında
Bahanelerde takılıp kalmışsın
İnsan kılığındakileri adam
Adam görünümlüleri insan sanmışsın
İnanıp güvenmekle kendini aldatmışsın
Ağlayan serçenin gözyaşlarında
Ölümü bekler gibi gözün tavanda
Kanat çırptıkça kaybettiklerine yanmışsın.
Sen geçmişsin çoktan
Bilmediğimiz dünyalardasın...
Sigara dumanını zararlı sayıp
Yanlış insanlara takılmışsın
Vazgeçmemek uğruna
Seveni görmezden gelip acılarda yanmışsın
Sertliği bulduğun dik bakışlarda
Kalbini yumuşatan “canım” larda
Bir tavıra kurban
Ama bir söze muhtaç kalmışsın
Sen geçmişsin çoktan
Bilmediğimiz dünyalardasın...
24/01/2007
Esin UtaşKayıt Tarihi : 24.1.2007 16:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!