Aldanma Şiiri - Yorumlar

Aşık Veysel Şatıroğlu
213

ŞİİR


699

TAKİPÇİ

Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın külü yalandır..
Hükmetse dunyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır..

Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz

Tamamını Oku
  • Safure Yıldırım
    Safure Yıldırım 12.05.2018 - 11:55

    Aldanma cahilin kuru lafına
    Kültürsüz insanın külü yalandır..
    Hükmetse dunyanın her tarafına
    Arzusu hedefi yolu yalandır..""


    Bu ne doğru, ne güncel ne dolu dolu anlam yüklü bilge sözler., şiirin tümünde akıl,tecrübe bilgi hakim..Nurlarda yat usta,saygı ve sevgiyle

    Cevap Yaz
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi 29.05.2015 - 15:36

    Halk ozanı olmak böyle bir şey işte, okunduğunda yüreğini titretir insanın..

    Cevap Yaz
  • Sebebi Hayatım
    Sebebi Hayatım 30.06.2013 - 03:13

    Hayranlık duyulacak gururla anılacak şairimizdi.An satırlarında hala yaşıyor bence.rahmetle andım seni Koca AşıK

    Cevap Yaz
  • Refika Doğan
    Refika Doğan 09.06.2012 - 18:09

    Böyle bir büyük ustanın sayfasında da çirkin diyaloglar olabiliyor ya! Ne diyeyim!..

    Merhum ustayı bu güzel mısralarıyla bir kez daha rahmetle, saygı ve sevgiyle anarak; 'ruhu şad olsun' diyorum...

    Ve değerli Seçki Kuruluna teşekkür ediyorum bir büyük ustanın anısı ve emeği adına...

    Cevap Yaz
  • Cemil Çelik
    Cemil Çelik 09.06.2012 - 14:46

    Aşık Veysel söyleyeceğini söylemiş. İnsan toprağa,toprak suya ,su ışığa muhtaç. Sorsak söyler mi Güneş neye muhtaç?

    Cevap Yaz
  • Ali İbrahim
    Ali İbrahim 09.06.2012 - 14:31

    Aşık Veysel bir halk ozanı, gerçek bir şairdir. Kendi özünden beslenmiş bir çığır açıcıdır Veysel... Taşrada yaşamının en sarsıcı dönemlerini yaşayıpta evrensel değerlerde buluşmuş bir mümtaz ulu insandır. Doruk noktasını yaşayan Türk dilinin şiiri ne oldu da birkaç üstadın elinde kaldı. Hala onların gölgelerine sığınarak, bir adım daha önde olanın paçalarına sürünerek şiir yazmak. Bu minvalde görmemiz gereken hakikat, taşrada yayın yapan edebiyat dergileridir. Bu edebiyat dergilerini karıştırdığımda saplandığım bir hakikati paylaşmak isterim. Samsun'da bazen Taka'ya ulaşırdım, Veysel'in memleketi Sivas'ta çıkan Poyraz'ı pdfden izlerdim. Kayseri ve yakın bölgesini elinde tutan Çıngı, yine Konya'da çıkan Çalı ve Müsvedde, Diyarbakır’da çıkan Hâr, Samsun’da çıkan Yolcu, Trabzon’da çıkan Ada dergisi ve daha mecmua arşivimde olup da isimlerini yazmadıklarım. Son on yıldır Anadolu edebiyat dergilerini analiz ediyorum. Yüce Rabbim izin verirse, eğer bitirirsem edebiyat alanında yapmakta olduğum tez çalışmamda bununla ilgili. Yani “Anadolu’de edebiyat dergiciliği ve şiir.” Şuana kadar gördüğün malzemeler neler? Bahsim şudur: şiirde imgesizlik, çoraklık, yavşama, güçsüzlük söz konusu. Tanıdık paslaşmalar. Tema çalmalar. Yerelde boğulma telaşı. Hele en acısı tek atımlık barutların dramatik açmazları. Türkçe yüksek bir dildir. Türkçenin olanaklarını kısıtlayan bir anlayışı mahalle dili haline getirip işleyen yüzlerce şairin sözcük enkazları altında nefessiz kalmadan yaşamak olanaksız gibi. Birde eleştirmen kıtlığımız var. Çünkü uzun ve derin okuma yapacak gücü ve zahmeti çok az kişi yerine getirebiliyor. Bütün bunların yanında, Anadolu toprakları görkemli şairler çıkarmıştır. Artık neden çıkarmasın ki?

    Sözün sonu taşrada şair kendi içinde büyüttüğü kurda yenilmemelidir. Yenilenmelidir. Değişmelidir. Doğrunun hamurunda yoğrulmalıdır. Birbirine altını oymaktansa birbaşkasının şair varlığından ilham almalıdır. Ödül avcılarından bahsetmeye ise hiç gerek yok. Çünkü iyi ve yeni bir şiirin ödülle onurlandırılma beklentisi yoktur. Ödül onay masalarının sadece kendilerinden insanlar için var olduğunu zikrettiğimizde, bu hakikat yüzümüze soğuk soğuk vurur.
    Hayırlı günler dilerim.

    Cevap Yaz
  • Ali İbrahim
    Ali İbrahim 09.06.2012 - 14:28

    Aşık Veysel bir halk ozanı, gerçek bir şairdir. Kendi özünden beslenmiş bir çığır açıcıdır Veysel... Taşrada yaşamının en sarsıcı dönemlerini yaşayıpta evrensel değerlerde buluşmuş bir mümtaz ulu insandır. Doruk noktası yaşayan Türk dilinin şiiri ne oldu birkaç üstadın elinde kaldı. Hala onların gölgelerin sığınarak, bir adım daha önde olanın paçalarına sürünerek şiir yazmak. Bu minvalde görmemiz gereken hakikat, taşrada yayın yapan edebiyat dergileridir. Bu edebiyat dergilerini karıştırdığımda saplandığım bir hakikati paylaşmak isterim. Samsun'da bazen Taka'ya ulaşırdım, Veysel'in memleketi Sivas'ta çıkan Poyraz'ı pdfden izlerdim. Kayseri ve yakın bölgesini elinde tutan Çıngı, yine Konya'da çıkan Çalı ve Müsvedde, Diyarbakır’da çıkan Hâr, Samsun’da çıkan Yolcu, Trabzon’da çıkan Ada dergisi ve daha mecmua arşivimde olup da isimlerini yazmadıklarım. Son on yıldır Anadolu edebiyat dergilerini analiz ediyorum. Yüce Rabbim izin verirse, eğer bitirirsem edebiyat alanında yapmakta olduğum tez çalışmamda bununla ilgili. Yani “Anadolu’de Edebiyat dergiciliği ve şiir.” Şuana kadar gördüğün malzemeler neler? Bahsim şudur: şiirde imgesizlik, çoraklık, yavşama, güçsüzlük söz konusu. Tanıdık paslaşmalar. Tema çalmalar. Yerelde boğulma telaşı. Hele en acısı tek atımlık barutların dramatik açmazları. Türkçe yüksek bir dildir. Türkçenin olanaklarını kısıtlayan bir anlayışı mahalle dili haline getirip işleyen yüzlerce şairin sözcük enkazları altında nefessiz kalmadan yaşamak olanaksız gibi. Birde eleştirmen kıtlığımız var. Çünkü uzun ve derin okuma yapacak gücü ve zahmeti çok az kişi yerine getirebiliyor. Bütün bunların yanında, Anadolu toprakları görkemli şairler çıkarmıştır. Artık neden çıkarmasın ki?

    Sözün sonu taşrada şair kendi içinde büyüttüğü kurda yenilmemelidir. Yenilenmelidir. Değişmelidir. Doğrunun hamurunda yoğrulmalıdır. Birbirine altını oymaktansa birbaşkasının şair varlığından ilham almalıdır. Ödül avcılarından bahsetmeye ise hiç gerek yok. Çünkü iyi ve yeni bir şiirin ödülle onurlandırılma beklentisi yoktur. Ödül onay masalarının sadece kendilerinden insanlar için var olduğunu zikrettiğimizde, bu hakikat yüzümüze soğuk soğuk vurur.
    Hayırlı günler dilerim.

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay 09.06.2012 - 13:18

    kendisini görmek gibi bir şans yakaladığım büyük ozan Veysel şiiri için yorum yapmaktan imtina ederim...

    gören gözümüzün göremediğini gören,duyan,gördüğünü ve duyduğunu söze,sese,saza dönüştüren büyük şair ve ozana rahmetler diliyorum...

    yolların,yellerin yalana doğru seyrettiği zamana düşen bu şiir için jüriye teşekkürler...herkese saygılar efendim...

    Cevap Yaz
  • Canan İşdaş
    Canan İşdaş 09.06.2012 - 12:34

    İlime bilime vurgu ancak bu kadar etkili anlatılabilirdi....Keşke Aşık Veysel'in bu sözleri daha geniş kitlelere ulaşabilseydi........

    Cevap Yaz
  • Necip Zeybek
    Necip Zeybek 09.06.2012 - 11:49

    Aldanma cahilin kuru lafına
    Kültürsüz insanın külü yalandır..
    Hükmetse dunyanın her tarafına
    Arzusu hedefi yolu yalandır..

    ...

    Cahil okur amma alim olamaz
    Kamillik ilmini herkes bilemez
    Veysel bu sözlerin halka yaramaz
    Sonra sana derler deli yalandır.

    Cahillere,
    Beden gözü açık, gönül gözü kapalı olanlara,
    Ve tahsili yüksek, karekteri alçak olanlara inanılıp güvenilmeyeceğini daha güzel kim söylemiş ki ...

    Aşık Veysel bu toprakların kültürünü en iyi anlayıp yorumlayan ve dillendiren şair...Toprağı bol, ruhu şad olsun...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta