Dipsiz kıyısız yeryüzünde bir ağacın
Boyunca gövdesinde
Dallar eğik
İğne yaprakları mavimsi yeşil
Yere süzülürken koyulaşan rengi midir gölgesi
Çabucak çeker güneşe dönük çehresini
Avuçlarıma doldurma düşleminde paylanarak
Uzattım ellerimi
Dolusunca
Çarptım yüzüme gölgesini
Bir gözenin serin suyu
Böyle bir düşün iksirinden
Söz uzatmayacağım kimseye
Mevsim söylenceleri
Güz fısıldıyor kuşlara
Ve serçeler
Öğle vaktin konukları
Sığışmışlar
Ağaç dallarının
Yükseğine
Duvarın üzerine bir avuç ekmek kırıntısı
Çıkarmak üzere
Koştuğum yöne
Koşabilirim sonsuza dek
Soluksuzca
Bir dostluk nişanesi sayılır mı aramızdaki bağ
Bir öğle vakti
Kan ter uyanışlarda
Koşmaya başladığımda
Bütün çocuklar uçurtma peşindeydi
Kuyruğuna asılıp havalanır gibi
Her yöne koşturmaktalar
Köşe kapmaca oynarcasına
Kopan ipten boşanıp
Uzak semtlere inen kayıp uçurtmaların
Kırgınlığında
Gözlerde çakan şimşeklerin ardı yağmur
Dağılan somurtkanlığın
Yerini
Boş gören aklın
Dik kafalı itelemesi almıştır çoktan
Her şeyden habersiz
Mırıl mırıl uyuyan kediyi
Bir hışımla uyandıran tekme
O denli uzak ve çekingen benliğin öfkesi mi?
Umudunu tamamıyla yitirdiğin yer zindan
Merak bu ya
Hayat ne ki
Zindan ne olsun?
Kuyuya inerken adım adım sayarak
Alkışlar arenasında
Cesaret temsilinden geçirdiler
Küfeye aldığımız ne varsa
Pahası büyük
Yükte hafif dediler
Pahası küçüldü git gide
Yükte ağırlaşarak
İncinip de yüreği yarılanlardan
Irmak gibi akmaya başladı can
Bütün sular kıyılara vurdu
Deli dalgalar köpürdü
Bir sandalın halatlarından yakalanıp kıyıya çekildiği vakit
Makarasından çözülüp
Kuyuya sarkıtılan ipe
Tutunacağını umut eden
Bakışlara aldanma
Kuşkulanmalısın
Aşkın aydınlığı kör eder
Kayıt Tarihi : 19.8.2022 20:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!