Meyveyi ağaca geri verdim;
Hiçbir şey benim değildi,
Elimdeki taş,elimde yasak,
Susamış kalmışım,
Derdim bir kuru yapraktan,
Ağır,sancılı bir pasak.
Sararırken seninle; savrulur durur,
Ben seni hep su sanmışım,
Derdin gölgesine sığınarak,
Ve hep,kuşlardan kaçmışım...
Ulu orta bir rüzgâra karışıyorsun sen;
Dikenlerin ğöğü delercesine,çırılçıplak,
Kan düşüyor payıma ellerinden,
Gülü görmeden,ellerine sarılmışım...
Umut ki yankılanıyor güneşte,haince uluyor,
Sararıyorum ama,bana ısınmak yasak.
Eski bir takvimin son günüyüm artık,
Saatlere çarpa çarpa,hep seni aramışım...
Şüphe çekiyor bağırışlar,bu naralar,
Kırmışım kendimi aynalarda, aldanmışım,
Tel tel,nefes nefes,inceliyorsun sesimde,
Öyle bir ince ki,kopacak yangın yeri gibi,
Ne garip duruyorsun sen şuram da,ğöğsümde,
Sanki seni,hep burda taşımışım...
Gökyüzünün aynasına bak;
Kırılmış bir yerindeyim,
Gördüğün kadar toprak,
Gördüğün kadar sararmışım,
Ve avlu sırılsıklam,ıslanmış bir ceset torbası,
Yağmuru hep seninle bekleyip,
Hep,sana susamışım...
Kayıt Tarihi : 24.8.2016 04:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!