Yirmidört saatin!
on saatini namerde muhtaç olmamaya ayırdığımızda geride kalan
sadece bi dörtlük
çala-pala kuru sıkı fişek.
biz uyurken kuruluyor
çalan,
çalınan saatler
gün ışıyor aç uyanıyoruz güne
gün batıyor yorgun düşüyoruz akşama.
Sahi;
seni unuttuk hayat
hep kapı altından uğurlamıştın bizi sabah
örtüşünce toptakla yüzyüze zaman aralığında.
ve
hayat biter ölünce...
Kayıt Tarihi : 31.5.2012 22:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!