Tarihi süreçte inşaca olan kolektifin malına el koyucu türlü mütegallibelikler sonucu yaşanan efendi-köle ilişkili ikili bir sürecin arasındaki boşluk devinmeli mücadele, yeni bir mücadele alanını ortaya koymuştu. Bu alanın bir ucu mal mülk ve irade sahibi efendilerdi. Bu uç yüksek basınçlı uç olmakla enfekte eden, ezen, etki eden, karar veren ve sistemi yöneten, gaspla meşru olan bir alan gücüydü.
Efendi köle ilişkili bu alanın diğer bir ucu edilgen uçtu. Maldan, mülkten yoksun kölelik emek gücü temsilcileriydi. Alçak basınçlı uçtu. Bunlar günümüz şartları içinde emek gücünü satanlardı. Ezilenlerdi. Pasif olanlardı. Her an emre amade muhtaçlıktılar.
Bu çelişkin iki uç arasındaki alan içinde oluşup girişen olayların, yüksek basıncın baskısına karşı koyan her bir dirençle olan mücadelesine demokrasi mücadelesi denmişti. Direnç ve demokrasi kişi sahipli mütegallibe sınıfa karşı oluşmuştu. Sömüren güce karşı oluşmuştu. Zorba sınıf kolektife ait üretim gücü ile üretim araçları üzerindeki kolektif sahipliği hileli meşruiyetle sahiplenen baskıya karşı doğmuştu.
Bu alanda yapılan tüm mücadeleler, demokrasi mücadelesi diye anılır. Kolektif oluşun (kamu sal oluşun) zenginlikleri; kolektif yapının gücü ve kolektif yapının sahipliği olanlar, El marifetli anlayışlar eliyle kolektifin malı, El’in şanslı kişiler dediği (ihale şartnamesine uyan kişiler dediği) kişilere haraç mezat satılacaktı.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta