Mert, yiğit adamlar geldiler Alamut kalesine,
yarından iki gün önce.
Ellerinde ölüm fermanım ve bir kaç mürekkebi akmış mektup sarılı yağız atların bileklerinde.
Mert, yiğit adamlar "sen kötüsün!" dediler; -edeptendir- tebessüm ettim, başımı suyu bittiği halde ısrarla su talep edilen bir tulumba gibi aşağı yukasrı salladım, doğruladım.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman