“-tesgeresizleri,
düzdabannıları,
otuzbeşini geçenneri,
beş çocukluları
almayollar,
ondan ötürü millet dört yazdırdıydı zati
bizim köyden taam onyedi gişiyi
İsdambola mayeneye çarıyollar
yunduk
tıraş olduk,
attık takkaları
'-Alaman sevmez' dediler
kesdik bıyıkları”
“-ulen arkadaş
vara vara bi vardıydııık
ma(h) şar yeri gibi galabalık,
inne atsan yere düşmecek,
dünyanın insanı orda zınga zınk
Alamana gedecekler çakılı
binbir ayak bi aya(ğı) n üsdünde
valla herkeşi alalım deseler
bu ğadar millet, Alamanyayı daşırı
tevekkel Ta-Allah, goyun sürüsü ğibi
zuvutmuşuyuz hepicimiz,
dova üsdüne dova
gurbannıg koçlar gibi tir tir titreyoz,
bi gümbürtü hepiciğimizin yüre(ği) nde
kim galacak, kim gedecek, mesele valla
mayeneyi gaybedenin vay haline
bildi(ği) miz bütün d(u) oaları okuyoz
yengattan, yengattan tekrallayoz
ellerimizde çit gat gınnebe cizili,
tekdevir tepsik
verip-alıp okuyup-üfüleyip çekiyoz
o ğaralar ço(ğu) muz,
ordan buradan, namaz hocası,
otuziki farz, ellidört farz kitapları
temin etdik
eleğeçen bi kitap, elden ele dolaşıyo
doa kitapları kapışılıyo, ele ğeşmeyo
namaza filen(bile) başladıydık
Allah razı olsun Musa Abeyden
işini-ğücünü bırakdı
öğümüze düşdü çok
hacet namazları, nafile namazları
gıldırdı
zatinden gaza edennerden,
zikir namazı gılannardan geçilmeyo
birine bişiy sorcan mı
bekleyon gari
iki yanna üflesin
ellerini semadan doldurup, boşaltsın da bi
doası hitama ersin
cesaretini toplayıp ıkına-sıkına
“-abey çökelekli-soğannı çomaç yecen mi”?
elin adamları sağa sola goşuyollar
bizinkiler birbirini gollar
biz mal gibi etrafa bakınıyoz
derkene biri “-Isbartalılar” deye çaardı,
adamın peşinden bi seğirdiyoz
bizi bi odaya dıkdılar,
höle köşede bi tokdur var,
valla bakmaya gıyamassın
gabadayı bi gızınan gonuşup duru(yor)
gız; …! ?
hemşire gari,
ak bi mini geymiş,
huncaaz!
işaret etti
deregap duvarın dibine dizilendik
gümbürtüler hat saf(h) ada
……..
“-Isbartalılar,
giysilerinizin altını da
endirin” dedi
ponturları endirdik,
begleşiyoz gari
dönüp bagdı “uzun donları da” dedi
höyle o başdan geliyo elinde bi deynek
bi höyle çeviriyo, olmadı ötee(ki) yanna
üş-buçuk atıyo.ötümüz valla
hepiciğimizde bet-beniz getdi
hinciye ğadar başımıza böyle iş gelmedi
son yoklama da file bakarlarımış dediler
emme yalan valla
dokdur peşinde hemşire öğünde
bi başdan bakalak geliyollar
imtanı atladanlar derin bi soluk veriyollar
gavır o(ğ) lu gavırlar sankı damızlık alıyollar
netçen sen elalemin sağını-solunu
doalar gırla gediyo, soluklar boşanıyo
gözel ırapbım bi de bunu geşsek
yenitten en tesirli bi dova daa
benim yanımdakı tıraş da olmamış valla
önünü elleriynen gapadıyo
dokdurunan hemşire geldi,
onun önünde ıccık beklediler
endir deye işaret etdiler
seninkinin gözleri yerde,
yüzü pembe,
elleri önünde
“-abıla valla ben utanıyon” dedi
len ağa valla garı bi zertleşti,
“-hadi gardaşım işimiz-gücümüz var
dokdura ayıp olmaz,
seninen mi uğraşcaz
milleti oylama” dedi
“-teh! ” dedim içimden
hinci dokdur da gızacak
Alamanya işi
bu cins adamın yüzünden galacak
yüre(ği) mizdeki cemi-cümle yağlar eridi-akdı
ödümüz bokumuza garışdı
seninki bakdı durum gretik aştı önünü
ağa valla garı bi dönüş döndü
………..
böyleynen mayeneden yırtdık
öylenden sonura gapının öğüne sıralandık
gapının gıynaşığından bakıyoz,
dokdur yerinde gaste okuyo,
hemşire gayıp
bakdık bizim kaatlar imzalanmış,
usulcukdan aldık...
sıvışdık
..............
-valla yalan söylemeyen onbeş gün filen sonura
sarı zarflı nektipleri aldık
üş gün işinde eşinen dosdunan halallaşdık
bulgur, mercimek, gumpir, fasille, yımırta
Allah ne verdiyse depdik tahta bavıllara
Sirkeciden gara trenlere atladık
ver elini Alamanya
yol boyunca aynı şeere gedenlerinen tanışdık,
aynı köylüler, hemşeriler sarılışdık, a(ğ) laşdık
beni Esgişeerli Özdemir deye bi arkadaş garşıladı
beker odalarında ben gibi daha çok Türk varıdı
zaba(hı) n zeherinde, duraklara seğidişiyoz
ağşama ğadar, işatlarda gazma sallayoz
ıçcık Alamanaca bilenner,
hemşerisi elinden dutannar,
adamı olannar
daa paralı, daa golay işe tra(n) sfer oluyollar
köyden gelen nekdipleri
kimin olusa olsun
ezberleyene
başga bi nekdip gelene gadak
okuyoz,
okuyoz
okuyoz
her nekdipin sonunda
hepimizin burnunun direği sızlayo
“şad olup gülmedim kullar içinde
benim gülüm soldu, güller içinde
gitti benim nazlı yarim dönmedi”
Kayıt Tarihi : 29.12.2006 14:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu hikayeyi ben uydurmadım, ancak şimdi kimse üstüne alınmıyor yani anonimleşti,ancak yayınlamak bana nasip oldu o kadar bir zamanlar bu ülke insanlarını sattı, ya da kiraya verdi.. belki de sürgün etti, bunlardan birinin çocuğuyum, çocuklar öksüz, analar dul.. gelecek Alman Marklarıyla kalkınmayı hedefleyen bir Türkiye acı ama gerçek..

TÜM YORUMLAR (3)