unut....
biraz su üretmiş vücudun
kasıklarından
serçe parmağımı bu işe karıştırma
o masum bir çağlayan
ve umut
eski sürümlü sürülerin ortasından geçtiler
dört oturumsuz iskemleye bir kıç düşleyen güçtüler
küfürbaz bir çocuk olmadım hiç bir zaman
sonradan öğretti bu tarifi masum pezevenkler
somurt...
biraz su tüketmiş vücudun
irisinin göl sefası de gitsin
kirpiklerimi kurcalama
onlar tuhaf bir yılan
nefsimi sokar
yeni türemiş arşivlerin dışında kaldılar
dört köşe koltuğa tek geri sığdıramayan kırçtılar
aldırmadan yürüdü şaplağım bir efsanenin ensesine
bozulmayın, aslında nüye saygı diyerek onlar sıçtılar
doğrult
biraz aşk yaşamış yolların
karaborsa
ne platonik ne tutkulu
alayı ortopedik
canımı yakar
halkımın acil girilmiş bir serüveni gibi olanlar
anlayacağınız dilden söylenecek çok söz gibi
mesela şimdi teyzenden başlasam offf
yavru vatandan tutarda bunlar, dünyayı boyar..
yamult...
biraz için sıkılmış diyelim mesela
kırnav gibi kırıtıyorsun
misina geçirmişim etlerime de
çektikçe acıtıyorsun
bu senaryo çok satar
beyaz düşlerimi biriktirmiştim de, sövdüğüm ondan
arada yakıştığı oluyorda okkalı bir avrada
ya da gavotu diline dolamış iş sanan gavata
yahu dilimde yok ki civata söküp atayım kenara
kışkırt...
biraz da gıcır bir düş olsun
sarımsaklı ıspanak kıvamında
sen anneni hatırla
hatırlatayım
niye bizi bu kadar yıprattılar
seni leylekler getirdi demediler iyi ki hiç bana
daha çok sevdim kardeşimi sevebilmeyi yaradandan bildikçe
özgürlüğü kakaladıkça kimliksizler vatanımı sevdim, kısıtlı ama hoş
savaşmayı sevdim mezarında emmoğlumun, basıp tekmeyi canım çınara
ben kendimi hiç sevemedim ki daha
yaslanıp bir ağaca
unut...
biraz su üretmiş vücudun
göğüslerin bereketli bulutların gölgesinde
serin
ve ellerin yanağımı sıkmak isterken delicesine
dönüp arkanı gitmeyi öğren
sevmeyi bilmeden önce..
bulutlara binmek isteyen çocuktum bir zamanlar
kavga etmeyi bilmiyorken
ve annemin körpe gelinciklerden yaptığı yemeği ıspanak sanıyordum
ilk sövdüğümde niye dayak yediğimi düşünüyordum bir kenarda
diğer kenarda lastik ayakkabılarım sıfır kilometre
onlara aşık oluyordum
herkes babasının tuttuğu takımlı olurken
inadına cimbom diyordum avaz avaz, inadına
bir tenhada çaktırmadan tükürdüğün gibi
yanımda tükürmedikçe
unut...
Ali AydoğduKayıt Tarihi : 10.11.2008 18:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

HARFLERE BASA BASA OKUYUNCA...BİR DAHA OKU DİYOR ŞİİR....
SEVGİLER.
ben bey bulamayınca sırtımı yaslayacak,dağa yaslıyorum ve bir hey hey havası atıyorum gökyüzüne;ürküyor bulutlar:))))))
bu anlattıklarım şaka tabii de suçlusu var:okuduğum şiir:)))))
kutluyorum saygı ve sevgiyle...iyi ki okudum.....
Şair orada esaslı duruşu esnasında gördüklerini ala bula bir vaziyette sunmuş bize..
Şiir zaten asla bir yağlı boya hüviyetinde olamaz..Renklerin bir birine geçiştiği bir suluboyanın alacasından söyler bize söyleyeceğini..
İçsel renklerin, gerilim farkından oluşan akım, ruhunuzun direncinden nasıl geçiyorsa öyle akıyor şiir..
bu şiirinde harika, kutlarım.
Fenerbahçe , Galatasaray maçında cimbomlu olma
hele ki maç şükrü sarraçoğlu'nda olursa.
Deplasman maçında sen yorum yazarsın bana ödeşiriz ha?
Fanatik değilim ama.
Saygılar.
TÜM YORUMLAR (6)