Alaimisemam! Şiiri - Pınar Sezgin

Pınar Sezgin
26

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Alaimisemam!

Her gün batımında, gecenin solgun aydınlığı geldiği anda, ben mahkum muyum seni sensiz yaşamanın verdiği yoğunluğun ıstırabını bin kat daha fazla çekmeye, daha fazla yadetmeye imgelerini...
Tarifi mümkün olmayan kederler içindeyim. Dün akşam yaptığım gibi, eylemin her zaman ki tekdüzeliği ile bu akşam da akasya kokan sokakta gezerken, tepemde yıldızlar, küçük bir fener gibi pır pır aydınlatıyordu sanki sanat adına, sana inat yüzümü. Dumanlı başım, parça parça, her parçasında sen olan yüreğimle, sahilleri dolaşıyorum bir bir, seni arıyorum Sarayburnu' nda o ilk buluşulan yerde, yüreğimde olduğunu bildiğim halde...
Evet, doğruydu! Karanlığa mahkum ettin sevdamı! Sevdama çektiğin kendi elinle tuttuğun silahındı. Ama tetiğe dokunamıyorsun, çekemiyorsun bir türlü tetiği, bitirmeye kıyamıyorsun biliyorum sekiz bahardır senin için çarpan, kalbi senin için atan gelinciğin varlığını.
Yok edemiyorsun, kimse edemeyecek sevdamı bir yok. Seni sensiz yaşayan, seni sen gibi yaşayan, kalbinin damarlarında hareket eden kanın dolaşımını sağlayan sen, hiçbir zaman arzu veda etmeyeceksin.
Körkütük bir aşktan da öte bir tapma eylemiydi sana dair olanlar Tanrı' mdan sonra.
Oysa sevgi ve hoşgörünün bütün gönül gümrüklerinde geçerli pasaport olduğunu bilirdim, fakat şimdi düşsel bir avuntuyla gelen iç tepiydi yeni yeri. Bütün dünyada varlıkları sayılamayacak kadar, sayılırsa da, sayılma süresi on sekiz ay süren insan kimliğine bürünmüşlerin hiçbirine söyleyemezdim sana söylediklerimi, sana hissettiklerimi...
Varlığın bütününe, varlığın özüne varana değin alaimisemaların yedi renginden birini sen seçeceğim ve senede bir defa dahi olsa, seni görebilme arzusuyla, semada belireceğin bir bekleyişle yaşamıma devam edeceğim.
Sana hangi rengi vermeliyim? Hangisi olmalı benim yüreğime sığmayan, güzelliğe tuz serpen, ateşimin kor olmasına çalışan, ama bilmeyen ki; o ateşten bir kıvılcımın bile evreni yakacak kadar parlak bir kızgınlığa sahip olduğunu. Bilmeyen aşkımın o nadide çiçeğinin boynunu bükemeyeceğini...
Yedi renkten taç yapıyorum kendime. Biriyle yetinemem. Her renkten bir şekil bir sen çıkarmaya çalışırken. Gökyüzümsün ama maviyle sınırlandıramam, kısıtlayamam seni. Yeşilim desem doğaya sığdıramıyorum, sarı olsan; bir tekim, bin yıldıza, bin gökte olan yıldızlara karşın, bir tek 'güneşim' seçtiğimsin zaten.
Sen benim daha birçoğunu sayamadığım bu yedi renge sahip olan ve her yağmur sonrasında evrendeki katıkları arındırdıktan, ortalığı serinlettikten sonra beliren, o her şeyden ulu alaimisemamsın.
Sen sahip olduğum karanlık portremde beliren aydınlığın yansıması anında çıkan sesle gelen pırıltısın.
Ayın dolun hali,
Ve benim unutamadığım tek adını koyamadığımsın!

Pınar Sezgin
Kayıt Tarihi : 21.5.2007 16:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hüseyin Hakan Kurtaran
    Hüseyin Hakan Kurtaran

    Tarifi mümkün olmayan kederler birgün bitecek,
    Şeyda bülbülü bir sabah ötecek ....
    Yüreğinize sağlık.Çok anlamlı bir yazıydı

    Cevap Yaz
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    Begenerek okudum tebrikler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Pınar Sezgin