...Aladağ'ın körpe kuzularına rahmetle...
Esti bir deli rüzgâr, güller boynunu büktü
Gecenin ayazında yüreğe hüzün çöktü
Hayaller türap oldu bir yangının külünde
Güller küle dönüştü narın hoyrat elinde
Yürekten yaralıyım, sakın yaramı deşme
Hüzün dağlar misali, gözlerim iki çeşme
Gecenin yüzü kara, ateş düştü vatana
Acınız acımızdır, paydaşınız Adana! ...
Tabip düştük eline, yaramızı sar şimdi
Nefes alamaz olduk, yüreğimiz dar şimdi
Ölüme aralandı, ölümsüzlük kapısı
Ruh uçmağa göç etti, kül oldu ten yapısı
Hicranın ateşiyle ısıttık içimizi
Belki hafifler diye pay ettik acımızı
Dağıldı her ne varsa, tespih tanesi gibi
Hüzün çöktü evlere, yetim hanesi gibi
Çığlıklar ve feryatlar geceyi bölüp gitti
Ana kuzucukları sessizce ölüp gitti
Biri fazla gelirken bin derdimiz var şimdi
Kül eyler hissiyatı yüreklerde nâr şimdi
Kadere teslim ettik, kayıramadık sizi
Kor ateşin içinden ayıramadık sizi
İnsanlık sınavından biz yine zayıf aldık
Pekiyiyle geçtiniz, bizler sınıfta kaldık
Gelinlik giyemeden kefene sarıldınız
Ömrün ilkbaharında toprağa karıldınız
Şimdi katrandan farksız günahkâr yüzlerimiz
Neyi değiştirir ki riyakâr sözlerimiz?
Karakış ortasında yüreğimiz kor şimdi
Gel de buna kader de, gel de hayra yor şimdi
Ruhumuzu kararttı katran karası gece
Hasretin yangınında kül oldu iki hece
Hüzün nehir misali, içime akıp gitti
Beyaz kelebeklerin hasreti yakıp gitti
Dumanlıdır Aladağ, göz gözü görmez gayri
Değişmeli bir şeyler, bu devran sürmez gayri
İçimizi kanattı Aladağ'ın ağıdı
Hasretin kor ateşi kül eyledi kâğıdı
Çığ olur üstümüze Toroslar'da kar şimdi
Arasan da bulunmaz körpe kuzum, yâr şimdi
Kayıt Tarihi : 30.11.2016 22:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!