kalabalıkta yitirince
çoğalır sesim
ve bana ait sandığım
tüm o klişeler
er kişi niyetine
saf tutarken bulurum kendimi
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
BU YAYGARAM YÜZÜNDEN
ER KİŞİLERİN SAFAGİRDİĞİNİ GÖRÜRÜM
KORKUDAN CENAZEYE DÖNÜŞÜRÜM
BİRAZDAN BENİ İYİ BİR MARİZLEYECEKLER
KORKUDAN SESİM SOLUĞUM KESİLİR
…kıymetli Naci bey sakın laf yarışı peşinde koştuğumu zannetme. Edebiyat adına bilgi ve görgümü artırmak adına şu yukarı astığınız yoruma itirazım var.
…” ER KİŞİLERİN SAFAGİRDİĞİNİ GÖRÜRÜM” nara atan birini görenler o kişinin karşısında “safa giriyorlarsa” naradan korktukları anlamını taşır. Safa girenlerin sesi soluğu kesilmesi gerekir. Oysa ki siz nara atanın sesi soluğu kesildi diyorsunuz. Bu bir çelişkidir.
…ama “er kişilerin safa girdiğini” değil de “naramı duyan er kişiler kim bu saygısız herif diye üstüme gilence” ;
BİRAZDAN BENİ İYİ BİR MARİZLEYECEKLER (diye)
KORKUDAN SESİM SOLUĞUM KESİLİR.
…şeklinde olmalıdır.
…saygılar efendim.
Şiire ve şaire gelince; Alacakaranlıkta kahkaha atan birisine elimden gelen en makul davranış; acı, acı tebessüm etmektir.
Rabbim bizlere kaybettiğimiz değerlilerimizi ve yanlış yerlerde arayıp yanlış yerlerde sorduğumuz değerlerimizi doğru adreslerde arama ve de bir an önce bulma şuuru versin aminnn.
Günün Şiirine geçmeden önce, dünün şiirinin altına yapılan şahsımla alakalı menfi yorumlara ve haksız ithamlara geçmek istiyorum.Zira bu bir anayasal haktır. Çünkü ismim zikredilerek gıyabımda (Ben bilgisayarımı kapattıktan sonra) sayfanın malum müdavimlerince müthiş haksız saldırılara maruz bırakılarak kim vurduya getirilmek istendim. Bense olaya bu gün muttali oldum. Saldırı ve karalamalar bu mekanın bu sayfasında alenen yapıldığı için, şahsıma yine ayni mekanın ayni sayfasında cevap hakkı doğmaktadır. Bu hakkımı kullanırken bu günün şiirinin sahibinden, bay POEM den ve bütün şiir sever dostlardan özür dilerim.
Müdavim müttehemlerden en meşhuru şahsım için yobaz (!)tabirini kullanmış. Ben o meşhur şahsa ve başkalarına hem bu sayfadan hem de özellerinden gerçek yobazın kim olduğunu defaetle izah edip, kendilerinin hedef saptırma politikası izlediklerini, çünkü kendilerinin gerçek birer devrim yobazı olduğunu anlattım. Ama ne hikmetse bir türlü anlamaya yanaşmadılar. Bu malum saldırganların bir başka taktikleri de; Masum muhatabına hem vurup hem de; 'YETİŞİN BENİ DÖVÜYORLAR' iftirasıdır. Dünkü sayfayı geri sarıp bakarsanız sözümün haklılığını teslim edersiniz.
Bir başkası; din-i İslamın kıstasları konusunda ve edebi düsturlar hususunda referans olarak o konuda şaşmaları mümkün olan fanileri gösteriyor. Halbu ki bu sahanın uzmanlarınca da bilindiği gibi Baki davalar fani şahısların üzerine bina edilmezler. Edilirlerse o davaya haksızlık olur. Din-i İslamın kıstasları ve düsturları tarikat erbabından, tasavvuf ehlinden ve yarım hoca konumundaki kırkından sonra dine alaka duymuş edebiyatçılardan sorulmaz! Çünkü o düstur ve kıstasların (HZ. Peygamber -sav-in beyanına göre) iki tane gerçek kaynağı ve kıstası vardır. Onların birisi ve en birincisi Allah (cc) ın son hak kitabı olan Kur'an-ı Kerim, İkincisi ise; onun şerh ve haşiyesi mahiyetinde olan Sahih hadislerdir. Yani: din demek kitap ve sünnet demektir. Bunların dışında gerçek bir ölçü ve mihenk arayan büyük yanılgıya düşer. İşte bu fakirin de mütemadiyen demek istediği budur. Bizi anlamayan avamlar ve anlamak istemeyen nadanlar cerbeze yaparak bi-taraf mütehayyirleri şaşırtıp aleyhimize geçirmek için mütemadiyen sağ gösterip sol vuruyorlar. Yani güreşi minder dışına taşıyıp hem faul yapıyorlar hem de bizi bunu yapmakla itham ediyorlar. Biz bunun adına; çığırtkanlık diyoruz ki, ehl-i ilme ve ehl-i insafa malumdur.
Bu arkadaşların en büyük gaflaından birisi de; hem bilmiyorlar hem de, bilmediklerini bilmiyorlar. Bu fakir şu sayfada kaç kere ilan etti ki; Müslüman şairler mutlaka Sure-i Şuara (Şairler suresi) nın 220. ayetinden sonrasını mütalaa etmeliler ve mutlaka, Hz. Peygamber (sav) in meşhur şairlerinden Hassan Bin Sabit ile Abdullah İbn-i Revaha (r. anhümanın) nın hayatlarını, tarzlarını mücadelerini incelemeliler. Onların kime nasıl hitap ettiklerini ve ne tür şiirler söylediklerini bilmiyen bir müslüman şair nakıstır ve konunun cahilidir! Zaten merhum Necip Fazıl da örnek müslüman olarak onlarında içinde bulundukları mübarek ashabı göstermiştir. O mümtaz topluluk hakkında Hz. Kur'anın yanında İncil ve tevrat da, sitayişkar tarflerde ve övgülerde bulunmuş asırlar öncesinden onları tebrik ve tebcil etmiştir. İşte gerçek müslümanlar başta Hz. peygamber olmak üzere onlardır ve onları örnek alan gerçek mü'min-i kamillerdir ki; bu örnekliği hayatlarına geçirirken nebevi ifadeyle; 'HİÇ BİR KINAYICININ KINAMASINDAN KORKMAZLAR!'
Netice: Bu fakirin bir adet mürşidi ve bir adet de üstad-ı azamı vardır!
Mürşidi; HABLULLAHİL METİN OLAN, KUR'AN-I AZİMÜŞŞANDIR!
Üstadı ve hocası ise ise: O kitabullahı umum aleme, inse ve cinne ders verip açıklayan ve tüm beşere bir korkutucu, bir müjdeleyici ve de şahit olarak gönderilen, hatem-ül enbiya,hoca-i kainat olan zat-ı mübarektir. Sair insanlara saygım bahsini ettiğim mürşidime ve hocama ittibaları, ittikları, merbutiyetleri nispetidedir! Benimde yegane gayem o kutsi düsturlara bi-hakkın vukufiyet ve tavizsiz ittibadır vesselam! Beni bu sadakatimden dolayı kınama cüretinde bulunanlara da Allah(cc)- mümkün ise- tan hidayet dilemektir. Hidayetten hoşlanmayanlara ise Rabbim bildiği ve hak ettiği gibi muamele etsin aminnnn.
Bütün gönül dostlarına gönül dolusu selamlar.
şiir analizinde kullandığım iki yol var benim.
tümden gelim veya tüme varım.
şiir analizinde şayet şiirin yeteri kadar ortaya koyduğu,kendini tamamen açıkladığı veriler mevcut ise,tarzı tipi karekteri hakkında hemen karar verir
tümden gelim metoduyla da şiiri çözümlerim..
yoksa aksi yoldan.
zeki insanların problemlerin hallinde,orta zekadaki insanlara göre daha çok zorlandıkları söylenir ve bu genel geçer doğrudur.
iki noktayı birleştirip bir doğru çizmek konusunda zeki insanlar daha çok zorlanır gerçekten de zaman zaman girmeye gerek duyulmayacak labirentlere girip çıktıkları için.
entelektüelizmin de aynı tehlikeyi içinde barındırdığını düşünmüşümdür .çünkü bilgi doğru kullanılmadıkça başa türlü belalar açabilir.çok bilgi derme çatma bir sandık içinde tasnifsiz ve karmakarışık diğer bir deyişle altı üstüne girmiş şekilde duruyorsa büyük tehlike gerçekten de.
birazdan belki cem yılmaz gözüyle bir mealini vereceğim şiirin.çünkü bu şiir dün gece sinyalinin rabıta-ı mevt dediği yer ile benim ironik çözümlemem arasında bir yerde duruyor.
yani iki nokta arasında.
yine de şiir dostları şiirin her kıtada tekrar edilen ve helezonik olarak şiirin ana fikrinin 'ses'helezonu etrafında süregittiğini gözden kaçırmamalıdır diye düşünmekteyim.
insanın en belirgin özelliği ses çünkü ağlayarak dünyaya geldiğine göre...
şimdi;...
kalabalıkta yitirince
çoğalır sesim
ve bana ait sandığım
tüm o klişeler
KALABALIKTA SANDIĞIMI
VE KLİŞELERİMİ KAYBETTİĞİMDE
SESİMİ ÇOĞALTIR YAYGARAYI KOPARTIVERİRİM.
er kişi niyetine
saf tutarken bulurum kendimi
kendi cenazemde
kendime sesimi sorarım
cevapsız kalacağımı bile bile
BU YAYGARAM YÜZÜNDEN
ER KİŞİLERİN SAFAGİRDİĞİNİ GÖRÜRÜM
KORKUDAN CENAZEYE DÖNÜŞÜRÜM
BİRAZDAN BENİ İYİ BİR MARİZLEYECEKLER
KORKUDAN SESİM SOLUĞUM KESİLİR
kendimden kaçarım sonra
hem de tüm sessizliğimle
yine de bir bir patlar
benliğime döşenmiş yalanlar
ve her patlamayla
biraz daha güçlenir
cesedimi seyreden kalabalık
BİRDEN PATAKÜTE DALARLAR BANA
KALABALIK VUR ALLAH VUR YAPAR
BENLİĞİME DADANMIŞ YALANLARIM
YÜZÜNDEN YİYORUM BU SOPAYI
SES ÇIKARACAK HALİM KALMAMIŞ
işte o kalabalıkta
sesimi kaybeder ve yiterim
sükût denizinde yüzen
yırtıcı benliklerin arasında
KALABALIK ÖYLE BİR GİRİŞİRKİ BANA
SESİM KAÇAR
NE YIRTICI HERİFLERMİŞ
ben yitince
bir başka dalgalanır
egomun bayrakları
sessizliğimi
bir başka ses işgal eder
EGOM YÜZÜNDEN NE BİÇİM MARİZLENDİM
OLSUN NE GÜZEL AÇILDI BAYRAKLARI
ŞİMDİ OSES BENİM SESİM DEĞİL
BAŞKA BİR SES İŞGAL ETTİ SESSİZLİĞİMİ
kendimi her yitirdiğimde
biraz daha büyür
benlik çölü
ve bir doz daha zerkedilir
alacakaranlıkta atılan
o sığ ve zehirli kahkaha
BÖYLE MARİZLENDİKÇE
BENLİK ÇÖLÜM DAHABİR KENDİNE GELİYOR
ÇOK RAHATLIYOR VE KAHKAHA ATIYORUM
...Sinancığım elbette hem sizinki hem benimki doğru. sizin vurgulamak istediğiniz cihette, bakış açısı da bir başka doğru
...hatta her ikisi birden doğru.
…bak Sinan kardeşim birinci bölümden devam edecek olursak hatırlayalım ne demiştik “şair kendini ölmüş ve olanları seyrediyor” demiştik. Oradan devam edelim.
er kişi niyetine
saf tutarken bulurum kendimi
kendi cenazemde
kendime sesimi sorarım
cevapsız kalacağımı bile bile
…ve cenazesini musallada görüyor erkişi niyetine herkes saf tutuyor ve imam efendi “ey cemaati müslimin Rahmetliyi Nasıl bilirsiniz?” nidasıyla irkiliyorum. Cevap vermek istiyorum ama hey hat çok geç. Cevap veremeyeceğimi bile bile cevap vermeye yelteniyorum.
…şimdi kıymetli arkadaşlarım birçok yorumcu arkadaşımız şiire ait kendi görüşünü net olarak ortaya koymuyor. Neden? Yanılma korkusu taşıdığından. Halbuki yanılmak insana mahsus bir durumdur. Bunda utanılacak bir durum olmaması gerek.
…şiiri dikkatlice okur isek ortaya çıkan durum şu oluyor. Şair kendi kendini ölmüş ve olanlara da şahitlik ve gözlem yapar hali tefekkür ediyor.
kalabalıkta yitirince
çoğalır sesim
ve bana ait sandığım
tüm o klişeler
Suavi Kemal Yazgıç
…işte bu bölüm alenen “kendisinin öldüğünü alaca karanlıkta ölü evine gelenleri ve onların canhıraş çığırış ve bağrışlarını (örneğin; ah benim civanım sen şöyle merttin, şöyle soyluydun, böyle boyluydun=klişeden kasıtta bu v.b) dinliyor ve ben neyimişim be haberim yokmuş? Diyor.
…şiiri anlayamayan ve çözemeyen olması gayet doğal.
…ayağı verdim hadi kolay gelsin.
Yardımcı olun
Kendimi tanımama
Gerçek olmayan şeyleri
Gerçekmiş gibi gösterebiliyor
SANLARI insanlara
Şimdi anlatmak istiyorum günün şiiri
hakkındaki sanımı.
Şairinden talebim bildirsin bana
Nedir atışımdaki başarı oranı.
Sıfır olabilir
Kendimi başarılı sayacağım
Alabilirsem on üzerinden iki üç puan
ALACAKARANLIKTA KAHKAHA
Geleceğimizi
Zarzor görebildiğim bir ışıkla
Giderken pusulasız
Katılarak gülenler var
Ağlanacak halimize
Onca kalabalık içinde
Çoğalır hemfikirlerim
Bana ait sandığım
Tüm kutsal değerlerim
Kaybolup gider
Kendime yabancılaşırım
Er kişi niyetine
Kendi cenazemi kendim kaldırırım
Nasıl bilirsinizi
Kendi kendime sorarım
İyi bilirim veya kötü bilirim sözünün
Duyamayacağımı bile bile
Yeni kimliğimden kaçarım bile bile
Tüm sessizliğimle
Yine de
Benliğimde patlar geçmişim
Kabullenemediğim olgu ve varılar
Sürekli artar ahlakın erdemin çöküşü
Kendi çöküşlerini izleyen kalabalıklar
İşte o vahşi kalabalığın içinde
Ben de yiterim
Kendimi küçük korumasız
Balık gibi görürüm
Sükût denizinde
Yırtıcı dev balinalar arasında
Gittiğimde bir başkası gelir
Başıma gelenler gelir başına
Kendimi her yitirdiğimde
Biraz daha büyür benlik çölü
Bulmak imkansız görünür
Kaybolan beni
Arzularım olmaz
Yok umut ışığı
Zehir üstüne zehir katar
Kötü niyetli
Zafer kazandığını sanır
Güler alçakca
ALACAKARANLIKTA
Şiiri alacakaranlıkta okudum,güzeldi.
Anadolu'nun Eşiğini Geçerken.
Belki de en iyisi sözü bir şairle, Yahya Kemal Beyatlı ile bağlamak gerekir. “Milliyetlerini idrak eden millet ölüleri ile birlikte yaşar. Türkler ikametgâhtan ziyade mezara ehemmiyet vermiş. Ecdadın tercüme-i halleri yok, yattığı yer mühim. Bu mezarlarla vatanımızı Müslüman etmişiz. Biz ölülerimizle yaşıyoruz. 18 milyon Türk değiliz, Malazgirt’ten beri ölülerimizle birlikte belki 200 milyondan fazlayız. Ölüler ölmemişlerdir.
Günün köşesine mazhar olan şairi,şiir ekibini ve yorum yazan bir birinden kıymetli şiir üstadlarımıza,şair ve şairelerimize teşekkür ediyorum.Kalbi sevgi ve saygılarımla...
şair attila ilhan'ın
“...olmuyor neyleyim / olmuyor velinimetim efendim / olmuyor yirminci asırda / tarz-ı kadîm üzre gazeller söylemek...” dokundurmasını anmanın tam da yeri işte..
artık sosyolojik kargaşa ağız tadıyla bir kenara çekilip ölüm tefekkürüne imkan vermiyor diyor
çıldırmanın, kafayı üşütmenin bir sembolü olarak kahkaha ise sezai de geliyor boyuna geliyor yalnızlığın gülmeleri şeklinde dize olmuştu...
bergsonda gülmenin marazi haline dair yazıları da okumak lazım buradaki gülmeyi algılamak için
ben anlatmış olayım da belki birileri anlar...
Bu şiir ile ilgili 65 tane yorum bulunmakta