Bir ikindi vakti gördüm,
O yosun yeşili, buğulu gözleri,
Yüzünü gölgeleyen saçları,
Gamzesine kadar gülüşleri
Bir serçe kuşu gibi ürkek
Ve narin bakışları.
Geçmeyecek yaralar alacağımı bilmeden,
Her zerresini ruhuma işledim.
Gerçeğe uzak hayaliyle,
Esrik geziyorum alaca karanlıkta.
Hayaliyle avutuyorum kendimi.
İki bardak çay söyledim, tek şekerli.
O sıcacık gülüşü, yosun yeşili gözlerine bakarak yudumluyorum.
Gerçeğe uzak hayali yüreğimi ısıtıyor.
Hava soğuk, yüreğim ayaz,
Gözlerim şaşkın, aklım meftun,
Sözlerim suskun, dilim lal,
Umutlarım fırtına, düşlerim tipi,
Gözlerim siim siim yağan yağmur...
Gerçeğe uzak hayaliyle,
Esrik geziyorum alaca karanlıkta.
Uçsuz bucaksız bir umman,
İçinde bir ben var, birde hayali.
Şöyle diyordu şarkıda:
Yıllar yılı gizlediğim
Duygularım birden uyandı.
Öyle güzel, öyle derin,
Öyle yeşil gözleri vardı.
Şehir sessiz, hava kasvetli,
Ben dalgın, ayaklarım yorgun.
Gidiyorum öylece bilinmeze,
Yaralı bir kuş gibi,
Esrik geziyorum alaca karanlıkta.
Yuva kurdum hayalimde,
Karşımdaymış gibi bakarak gözlerine.
Şarkılar mırıldandım,
Öptüm gamzeli gülüşünden.
Ah be, sevgili !
Esrik geziyorum alaca karanlıkta,
sensiz düş göreceğim diye.
Senin olmadığın her yer zindan,
Adının geçmediği her cümle eksik.
Senin olmadığın hayat,
Sen kokmayan çiçek,
Sen olmadan doğan güneş,
Sen olmadan biten gün eksik.
Kayıt Tarihi : 5.9.2024 15:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!