Hangi tanrı bahşetti seni bana bilinmezlik olsa da,
Dehşetli bir tutku oldun iliklerimde.
Kim bilir,
Boğulurum belki maviliklerinde,
Ütopya denizinde olduğunu bile bile...
Bak, yağmur dokunuyor dudaklarıyla toprağın gözesine.
Sen de kapatma gözlerini dokunsun tenine,
Tozlanmasın anılar yüreğinde.
Çocuk gözlerini biriktirmiştim içimde.
Bıraktım sonra yasaklanmış bir kitabın,
Yıllanarak sararmış sayfalarının arasına,
Kurumuş kırmızı gülün hemen yanı başına...
Hani kokun vardı ya,
Anımsadığımda bile alabora oluyorum hala.
Kırmızı kadehin içine bastırıyorum kimi zaman,
Kimi zaman da sigaramın dumanına bırakıyorum;
Odamın içine yayılıyor süzüle süzüle.
Bir nefes kadar yakınım aslında kalbine
Dokunsan yıkayacak nefesim tenini yumuşak buselerle.
Bir bilsen içimdeki anarşist kadını
Dayamak ister yılgın başını
Ana kucağı omzuna.
Sevdiğim,
Buluşmasa da tenlerimiz
Bırak...
Bırak sevişsin yüreklerimiz...
Kayıt Tarihi : 29.3.2020 05:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!