-Ceviz ağacının üst dallarındaki cevizler güzel olur.
-Güneşe yakın tabii…
-Evet, o yüzden sincaplar, hep üst dallara çıkar. Ben de sincabı yukarda görünce ağacın altında bekler, onun yere attığı cevizleri yerdim.
-Yerdim?
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Kuşlar da diğer canlılar gibi, yaşam gereçlerinin içgüdüselliğinin peşinden koştukları gibi, sevgiyi de hiç şaşırmadan algılar.
Bir şey vermeden de sevginizi sezip size yönlenirler ve gelip hiç ummadığınız bir yabancı ortamda dahi kolunuza, omuzunuza konararak sizi şaşırtıp sevindirebilirler.
Mutluluğunu hiç unutamam. Bodrum' da bir şafak vakti , ben ona hiç bir şey uzatmadan balkonuma kadar gelen bir kumru, avucuma konup kendisini sevmeme izin vermişti...
Gökyüzünde açan karanfiller yetiştiren adamın,yemeğini ve suyunu,şehrin güvercin ve kargalarıyla paylaşması geldi kalbime.. Kalbime geldi bu sefer. Kalbimin yetim yerlerinden sızdı aklıma.. Aynı adamın mezarındaki,mahfillerde yıkanan serçeleri hatırladıkça.
Şevkât;çağdaş insanın es geçtiği 'mendilci çocuk'.. İçimizdeki tüm çocuklar, ya yetim ya öksüz..
insan da kuşla tayyare arası,
hazerfen hazerfen olalı ne öyle su gördü ne öyle kırıntı
ne verirsen elinle o da gelir seninle
:))))))
çocuklar da sincaptır aslında...dalında kızaran elmaları,kirazları,erikleri yemek için tırmanırlar ağaçlara...en uç noktalara bile giderler düşme korkularını yenerek...çünkü hayat öğretecektir onlara 'düşme'nin ne olduğunu asıl...
ve bir gerçek olay;
tam dört çocuktuk...içimizden birinin elma bahçeleri vardı; toplanıp oraya gittik. şöyle bir baktık ağaçlara,üstünde en kırmızı,en iri neyvelisine tırmandık...kuşlar gibi konduk dal aralarına ve erişebildiğimiz elmaları koparıp koparıp yemeye başladık...saatlerce ama...afedersin, çişimiz geldikçe de işedik...:))))))aynen kuşlar gibi...
bu an' ımı hiç unutmam yeminle...aklıma geldikçe de gülerim...ne hoştu beh!..
kutluyorum,sevgiyle...geçmişi bana yaşattığın için...
Çocukluğumun türküsüydü..
yana yana kül oldum
bir esmere kul oldum
kuş dilini bilmezdim
yar ey yar ey yar ey
Şakıdım bülbül oldum
Kuş dilini bilmekle başlar şiir..
Süleyman kuş dilün bilür dediler
Derken Yunus içinde içine giden yolun , şiirin yolunun hangi seslerden geçtiğini söylemiyor muydu..
Mantık ut Tayr
Tayyare deriz ya -tayr- yani uçanlar..uçanların kuşların dilinden anlatmıştı insanüstü öğütlerini Feriddüni Attar
Hasılı kuşlar ah kuşlar ve onların dilleri...
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta