Mustafa Kemal Atatürk Şiiri - Macit Kuruçay

l

arslan arslanı yedi sırtlan sırtlanı
çakallar uluyor derin karanlıkta
tutuşturmuşlar çoban ateşi gibi
şeytânî gözlerini
herkesin tek derdi vardı
yaşamak
ağacın suyun havanın ateşin
nân gibi ateşin
ve toprak
kutsal toprak
özümüz
kanla yoğurduğumuz
bizi karan sıvayan ayağa kaldıran
âdem'den kalma en eski bir kale gibi
göçmen kuşlar sevmiyor artık mevsimleri
yazmış kışmış neye yarar
ve nereye konsalar
bin cefâ bin cellât
yoldular yoruldular
çuvallara doldurdular gül yaprağı tüylerini
yetmedi
kazıdılar beşiklerinde göz bebeklerini
hangi âlem var ki Al Yeleli
sakarya'ya çankaya'ya benzesin bezensin
altın
gümüş
eyeri eyer
toynağı toynak
soluğu terli ejderhâlar gibi
depreniyor depreşiyor yer altında
bu haslet bu hasret asırlık köz gibi
bir kervan olsa başında yine sen
yalın ayak kağnı gıcırtıları
hürriyetin cumhûriyetin dağ dağ nâra sesleri
hepsi tek tek seçilmişler
analar ana kundakta ki balalar bala
alsan götürsen bizi
aydınlıktan aydınlığa
insanlıktan insanlığa
tadı tuzu kaçtı dârıdünyânın bilesin

11 Şubat 2017 Pazar

ll

var mı öyle teslim etmek
cebren cenneti cehennemi kulluğu
öyle hoyrat yağlı yanık kamçılı
dağda ümmi çoban
dergâhta katıksız âlim
yedirir mi içirir mi sandın ay balam
ana sütü gibi safkan
bu kılıç yarası aziz vatanı
kişi kendi okşar miâdını
kim görmüş kim vurmuş ki bu gemi
hâşâ sümme hâşâ dişlerini yer bu atlar
tanımıyorsun besbelli
gün çiledi ay balam
tası tarağı toplama vakti
gün çiledi ay balam gözler fer fecir
toz toprak hürriyet
toynaklar mücevher
atlar terli
atlar yorgun
atların eğni böğrü yaralı
atların ağzı köpük köpük
atlar aç
atlar çatladı
ne Arap'ın ne Katar'ın
sırma şişkin
hulûskâr kesesi
yok yok
görmüyor yemiyorlar artık ay balam
gözler temren temren Türk
gözler çakmak çakmak Atatürk

27 Şubat 2017 Pazartesi

lll

her gün mâvi mâvi doğmak ne güzel
dağ havası
kekik
mis gibi oksijen
ne güzel ölümü öldürmek paşam
sen ki
paşaların paşası
sen ki başımızın tacı
suyumuz ekmeğimiz
sen ki
yüzümüzün gözümüzün süt beyaz akı
sen ki vatan cerrahı
vatan
Samsun
Amasya
Erzurum
Sivas
can can
Erzincan

24 Mayıs 2017 Çarşamba

lV

Biz gözümüzü açtık
ve bildik ki
bu ülkede bir adam var
bir adam
bayrak gibi bir adam
silâh gibi bir adam
tank gibi bir adam
su katılmamış
çözülmemiş
bozulmamış bir adam
sâfî
hakîkî
öz dalından
öz bağından
bir kokusu var ki
yeni çekilmiş Türk kahvesi gibi
paha biçilmez
keskin
kadim
sinmiş
yetmiş iki sineye
sinmiş
elimize
yüzümüze
ekmeğimize
zeytinimize
asmada etli üzümümüze
güneşimize
ayımıza
sinmiş
kutup yıldızımıza

süt mavisi gözleri
gelibolu gibi taze
dalfidan
içtik
gül şerbetini
düştü
cemresi ta içimize
suyun
ateşin
toprağın
dağ havasının
kekiğin kekliğin
tavşanın kanın
şu göğe sıçrayan sîmin balığın
kuşların atası dinozorun
kaçan
vurulan
sığınan
cümle göçmen mültecî kanatlıların
kimseye değil
yalnız ona
'Al Yeleli Arslan'a borcu var

şimdi onun kurduğu sofraya
bağdaş kurup oturanlar
dev sâyesini kaldırmaya çalışıyor öyle mi

29 Mart 2017 Çarşamba