al karanfiller atıyorum
gökyüzünden size ben
bir Uğur oluyorum
karlı bir Ankara sabahı...
zannetmeyin ki; öldüm
ölmedim,ölmedim ben
elimde her zamanki silahım; kalemim...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ülkemizin,onurlu yazarlarını,kadın dili ve duygu
estetiği ile yadetmişsiniz,bütün aydın gönülleri FETHETMİŞSİNİZ,yaşasın yüreğiniz
ağıtlar yakmayın bana
yada timsah gözyaşları dökmeyin
illede bir şey yapmak istiyorsanız
16 yaşındaki çocukların ellerine
silahlar,bombalar değil
kitap verin
kitap....
örnek aldıkları Alemdarlar değil
Mustafa kemal'ler olsun
bırakın,bırakın
çocuk yüreklerini koparmayın onlardan...
al karanfiller saçıyorum
al karanfiller gökyüzünden...
24.01.2007-Yerkesik-MUĞLA
Sevginaz İnal
...........................yüregine saglık.içten bir şiirrr..haklı ve haktan yana dizeler olmuşsaygı ve selamlarr.
sözleri herşeyi mükemmel harika bence ve bir o kadar da çok anlamlı ..anlıyana...Başarılı çalışmalarınızdan dolayı sizi yürekten kutluyorum
Ölüm, kalleşçe gelince daha da vuruyor insanı yüreğinden. Ölüm, adın kalleş olsun! Bu duyarlı Şair yüreğe de selam... - UĞUR BENEK
GÜZEL GÜZEL AMA EN SON OLAYI KARIŞTIRMAMAK LAZIM DİYE DÜŞÜNÜYORUM... AMA ANLATIM OLARAK ÇOK İYİ
ağıtlar yakmayın bana
yada timsah gözyaşları dökmeyin
illede bir şey yapmak istiyorsanız
16 yaşındaki çocukların ellerine
silahlar,bombalar değil
kitap verin
kitap....
örnek aldıkları Alemdarlar değil
Mustafa kemal'ler olsun
bırakın,bırakın
çocuk yüreklerini koparmayın onlardan...
al karanfiller saçıyorum
al karanfiller gökyüzünden...
Harika bir şiir. Okurken hayran kaldım. Kutlarım:
harika bir şiirdi.......... ne denir ki başka....ruhları şad olsun...........
saygılar
Benim yaşadığım yerler güzel de fikirlere dudaklar vuruyor. vuruluyorum. yaşadığıma şükredip tekrar başlıyorum. kendim için istediğimi toplum adına istemeye yine yine bir dudakla vuruluyorum sen delisin yada muhalefetsin düşünce suçlusu damgası yapışıyor. doğru söylerke ne dokuz ne ondokuz hangi köyden kovulduğumu aldırmıyorum. yılmadan kendime örnek aldığım insanların izinden gidiyorum doğruysa doğru yanlışsa yanlış kimseden korkmuyorum. YILMADAN BIKMADAN OKUMAK YAZMAK ÇÜNKÜ BU GÜZEL YERLERDE OKUYUP YAZAN İNSANLARA İHTİYAÇ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. KENDİME ÖRNEK ALDIĞIM AYDIN GÜZEL İNSANLARINDA RUHU ŞAD OLSUN DİYORUM yazmış olduğun şiir birşeyler yazdırıyorsa sizi kutlarım Hasan Öztürk
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta