AL GERDANLIK…
Al gerdanlık,
Gel takıl peşime.
Sokul yamacıma, gir kalbime.
Yorulana dek, hiç düşme yakamdan.
Durmak için, günü gelince-vakit dolunca,
Yak beni aşkın en ateşli narı ile.
Al gerdanlık,
Tut beni avuçlarında.
Ben su olayım, sense testi…
Yön ver, mana ver, şekil ver bana.
Yorana dek terk etme yüreğimi.
Yak beni,
Kavurana dek içimde sana coşan ırmakları.
Ve al gerdanlık,
Gel düş peşime.
Sokul penceremden içeri aydınlık gibi.
Sanki Akdeniz’immişçesine, sanki iklimimmişçesine,
Dört mevsim, yedi kıta ol bana.
Lazımsa eğer, kan kustur bana.
Yine de ne olsa, terk etme beni.
Al gerdanlık,
Yapış boğazıma.
Alaca bir şafakta gel de as beni.
Alaca bir şafakta, daha yeni açmışken güneş,
Yumduğu mahmur gözlerini, Mersin’im üstüne,
Yapıştır şamarını enseme.
Akıt yaşlarımı toprağına.
Eğer günü gelmişse,
Bitmişse hepimiz için her şey,
Yine de ne olsa, terk etme beni.
Durma! Devam et kaldığın yerden.
Yak beni sevdamın en kor narı ile.
Kayıt Tarihi : 9.11.2009 22:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)