Al Beni Ruhunun Aşk Hücrelerine

Selahattin Yetgin
1613

ŞİİR


33

TAKİPÇİ

Al Beni Ruhunun Aşk Hücrelerine

Seninle uyanmak yeni bir sabaha, yürümek birlikte yollarda, tozlu sokaklarda
Yabancı birine ‘günaydın’ demek, seninle aynı şehrin havasını içime çekmek
Su içmek kuşlarla su birikintisinden, seninle izlemek dağları, özlemek kırları
Bildik bir şarkıyı mırıldanmak birlikte, doludizgin atlar gibi çiğnemek yasaları
Seninle umut olmak tükenmişliklere, seninleyken, gülmek, hayata ‘ole’ demek
Bir şiirin ilk ve son dizesinde seninle yücelmek, mutluluğu çocukça ezberlemek
Seninle bir resimde gülümsemek, kırlarda yürümek, seninle ağlayıp ve gülebilmek

Günlerin asma köprülerinde öfkeli bir kapsülüm, devrilmiş anların tükenmiş saatleri yüreğimde isyanı gösteriyor. Nafile düşünüşlerin camdan sedirinde haram umutlarla ömür tüketiyorum. Sağımda hüzün, solumda ömrüm ve ben yana yakıla aşkı düşünüyorum.

Günlerin uçarı gergefine gözyaşlarını düşürürdü kadın, devrik cümlelerle aşka müptela bir adamın prangalı yürek kapısını hınçla çalarak. Maviye çalardı gözleri oysa aşkın, kadın uzak çöl rüzgârlarına derdini anlatır, kum fırtınalarıyla talan olmuş kıyım gönlüne söz geçiremezdi.

Ne zaman hayal denizlerine kürek asılsam bileklerime sancı iner, müptela bir aşkın tıknaz kelepçesine gözlerinin aksi düşerdi. Ne zaman gül dudağının ülkesini düşlesem evliya bakışının zemherisine gönlüm değer. Ne zaman aşka yürüsem, yazgım beni mecnun eylerdi.

Tanımlanamayan anlamların penceresini zorlardı serkeş bir yel, aşkın korsan kayalıklarında kadının yüreğinde gelgitler dans ederdi. Darmadağın cümleler kitaplığında algısız imlalar, ruhunun karanlığında arsız dalgalar. Sevda yorgun bir tayfaymış, sevginin limanında bunun için eksik olmazmış tufanlar.

Kendi yansımasından süzülerek uzakları heybesine istifliyor vakit, dar vakitlerin fahişe yalpalarını yıkarken yağmur, ben aşk kertikli bir ağacın gövdesinde adını arıyorum. Ruhumun hücrelerinde kendini paralarken şerha acılar, karanlık sulardan boş çıkardı sen ilmekli ağlar.

Ömürdür oysa o aksak raylarında gelmesi geciken bir sevgili gibi beklediğimiz. Aşk, sırtımızdaki o terli mintan, ruhumuzdaki kaygılı fettan. Dağ aşarız bir menekşe uğruna, yol geçeriz yârin asil kokusuna. Her sarılış özlemdir ve her kahırlı sancılanış örselenmiş duvarların en sağlam harcıdır.

En yaşanası anların hüzzam karelerinden güneş sızıyor, çıkınımdaki umutlarla yürüyorum tozlu yollarda. Kekre sevinçlerin pastilleri var dilaltımda, ruhumun panayırlarında aşkı serdim tezgâhıma. Elde var hüznüme boş verdim nicedir, mutluluk sürdüm yanağıma.

Ne zaman hayal denizlerine kürek asılsam bileklerime sancı iner, müptela bir aşkın tıknaz kelepçesine gözlerinin aksi düşer. Ne zaman gül dudağının ülkesini düşlesem evliya bakışının zemherisine gönlüm değer. Ne zaman aşka yürüsem, yazgım beni mecnun eyler.

Tanımlanamayan anlamların penceresini zorluyor yel, aşkın korsan kayalıklarında kadının yüreğinde gelgitler. Darmadağın cümleler kitaplığında algısız imlalar, ruhumun karanlığında arsız dalgalar. Sevda yorgun bir tayfaymış, sevginin limanında tufanlar.

Yol düşünüşlerimizin o kımıltılı gölgesinde uzak düşlerin masal dergâhındayım, aylardan şubat. En kıyım bekleyişlerin güdük mevsimi düşmüş yollara, karanlık bir menzilde sensizim heyhat. En soylu anların gergefiymiş o çok umursamadığım çelişkili hayat.

Mevsimin kırağısı güneşi bekliyor gönlümün sarkıtlarında, vakitlerden aşkın güzü. Gövdemin katmanında hercai yangınlar, akitsiz ayrılıkların küllerinde yağmurun gülü. Aşkı arıyor bir kadın ruhumun kuyularında nicedir nihavent şarkılar.

Valsına kalktığımız ve düşlerle sarmalandığımız o masal deryasının yüz akıdır vefa, emzirdiği dostluktur ve yakası bir araya gelmez unutuluşlara aşina yaşayanların. En soylu erdemdir o, yürekte büyüdükçe adı tam olur ve apoleti omuzlarda yerini bulur.

Suyollarından geçerek bir testiye dolan şarap kokusudur yaşamak, her yudumda ağaçları savurur, mavi otları devirir ve mahzenimizdeki en varsıl değerleri kalemle öpüştürür. O düş sağanaklarında çamurdan aşk yapar erkek ile kadın ve kızıl öpüşlü kehanetlerin terkisinde fısıltılarla sevginin saraylarını inşa ederler.

Bağda üzüm, yürekte sözüm, gönülde en harlı közüm. Dalda hazzın, yaprakta fışkın, yürekte alışkanlığım, gövdemde en yaşanası kışsın. Ruhumda umutlarla yoldaşımdır varlığın, adının soyağacında şiirimdir kadın harın ve soylu resimlerle donatılıdır yolculuk yaptığım her anım.

Selahattin Yetgin
Kayıt Tarihi : 19.3.2013 12:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Namık Cem
    Namık Cem

    Korsan kaçışı düzenli donanmadan dağınıklığımın
    Kutlarım
    Namık cemq

    Cevap Yaz
  • Karçiçeği Nazar
    Karçiçeği Nazar

    Bağda üzüm, yürekte sözüm, gönülde en harlı közüm. Dalda hazzın, yaprakta fışkın, yürekte alışkanlığım, gövdemde en yaşanası kışsın. Ruhumda umutlarla yoldaşımdır varlığın, adının soyağacında şiirimdir kadın harın ve soylu resimlerle donatılıdır yolculuk yaptığım her anım...

    dahasına ne olsun sözüm...kelimeler lal yürek suskun....


    kutlarım kalem dostum...

    Cevap Yaz
  • Levent Karakaş
    Levent Karakaş

    kutluyorum şiirin içinde dalga dalga dolaştım akıp gittim. yürek sesiniz hiç susmasın .. 10 puan + anto

    Cevap Yaz
  • Sevgi Özkan
    Sevgi Özkan

    güzel bir şiir okudum kaleminizden,şiir yüreğinizden eksik olmasın....

    Cevap Yaz
  • Kemal Taştemur
    Kemal Taştemur

    kutlarım üstadım.çalışmanız örneklerlemlerle daha güçlü vede akıcı...tam puan.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Selahattin Yetgin