Akustik Bir Tabanca'nın Günlüğü

Silah yuvasından çıkartıldıysa karnını doyurmadan içeri girmez..

Uykularım kaçıyor..
Geceler,
Aklını kaybetmiş parlak vajinalar,
Dükkanını kapatmayı unutmuş buruşuk penislerle
Dolu..
Anlıyor musun?

Kupa kızı kırmızı kaliteli şarap, pahalıya patlar
Maça kızı zenci kadın, kimlikleri zehirleyen
Sinek kızı ayyaş postacı, adresini şaşıran
Karo kızı baklava kadar tatlı,
Zarlarınız elimde,
Bakirelikleri, mahalle arasında kurulan halk pazarlarında..
Farkında mısın?

Eroin alacak paramız yok!
Teniniz para birimi..

Esrara meğilliyiz,
Bursa mahallesinde doğduk,
Tarlabaşı başkentimiz,
Gündüzleri bali çeker
Güneş batarken tiner içer
Geceleri standartız,
Allahına kadar müslüman
Allahına kadar kafiriz,
İyi midir dileklerimiz
Yoksa;
Adi herifin teki miyiz?
Bilemiyorum..

Bacak arası hastalık sanatı kadın,
Kırmızı peruklu, beyaz jartiyerli
Mor sütyenli, ayakkabısız körpe fahişe,
Kadınlığın kaç kadeh viski eder?
Sokak arasında mastürbasyon yapan genç,
Köşe başında bekleyen
Kahverengi sakallı, yumurta topuk ayakkabılı
Mor gömlekli, siyah ceketli
Beyaz pantolonlu pezevenk;
İnsanlığın kaç şişe şarap eder?

Bağımlıydık kilometrelerce bağımlı,
İstanbul en büyük or*spuydu,
Taşı kokain
Toprağı esrar..
Biz kaybedenler klübünde ki filintalar..

Tenlere göz yağıyor,
Açık hava et pazarı,
Kadınlar savaş sebebi,
İttifak kurmaya çalışan adamlar da var,
Bellerin de silah
Ellerin de olta taşlarında tespihler,
Geri vitesleri yok,
Dikiz aynaları çatlak,
Hayat bazılarına extacy pembesidir..

Bazen yaşama tutunmak için sevişmek gerekir,
Bazen öldürmek,
Bazen satmak,
Bazen satılmak,
Bazen yaşamdan kaçmak için intihar etmek yetmez
İstanbulu terk etmek gerekir
Biliyorsun değil mi..