-Aktütün Şehitlerine Rahmet ve Minnetle-
Esti bir deli rüzgâr dalından yaprak düştü
Ruh kanatlandı göğe payına toprak düştü
Bulutlar yaş dökerken dağların yamacına
Kanla sulandı toprak sanma ki bayrak düştü
Gök kapısı açıldı ulu misafirlere
Can bedenden ayrıldı el ile ayak düştü
Barışa, kardeşliğe ölüm kustu namlular
Yollarını gözlerken gönlüme firak düştü
Vakitsiz kopardılar gonca gülü dalından
Can göçtü can evinden, bakışın ırak düştü
Annelerin gözünden süzüldü kanlı yaşlar
Kalemler yazmaz oldu, takvimden şafak düştü
Bayraklar sıralandı, musalla gönderinde
Peygamber sancağında şehide konak düştü
Ayrılık değirmeni, öğüttü seneleri
Buğulandı gözlerim, saçlarıma ak düştü
Hüzünlü bahçelerde soldu yetim çiçekler
Zalimlere cehennem, yiğidime Hakk düştü
Kurda öz vatanında pusu kurdu çakallar
Firar eyledi akıl, zihinden idrak düştü
Hüzün çöktü dağlara, tebessüm kaldı yarım
Yağmalandı hissiyat, koca bir ocak düştü
Gök kubbeye yükseldi şehidimin gölgesi
Gayya çukurlarına bölücü korkak düştü
Şehitler yol alırken kalplerin menziline
Öte yandan toprağa onlarca alçak düştü
Hazan hüzün getirdi, yandı yürekler yandı
Derde derman beklerken yarama bıçak düştü
Yolcuya ağıt yaktı kan kırmızı şafaklar
Ateş öptü barutu beşikten kundak düştü
Kayıt Tarihi : 26.10.2008 09:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrik ediyor,
En kalbi selamlarımı gönderiyorum.
TÜM YORUMLAR (1)