Kazanan kaza olmuş, Akseki kazası,
Eşek gütmeden gelir, encümen azası.
Belediyesi var, reisi var; narkı yok,
Dört kişi oturmuş, birbirinden farkı yok.
Farkı yok; al atın b.ku, kıratın b.ku,
Hepsi aynı soydan, domuz ayrığı kökü.
Yönetmek için vizyon olsaydı beyinde;
İlçe çağ atlardı, ay ve günün birinde.
Muhtar toplantıda der; çok mütevaziyim,
Makamlar geçici, ben de sizden biriyim.
Almış mebus, reis bey, aza gibi takı,
Adam olmuş da konuşur; hergele teki.
Hasan Özçelik 2
Kayıt Tarihi : 24.9.2019 18:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir; 1950-60'lı yıllarda öldüğü belirtilen ve sözünü muhataba söyleyiveren cesur ve girişimci bir kişiliğe sahip Veli Uzunoğlu hemşehrimizin özellikle seçilmiş mahalli yöneticilere karşı sitemli ifadelerinden ilham alınarak yazılmıştır. Sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemeyen bu rahmetli Veli amcaya komşuları ‘Deli Veli’ lakabını takarlar. Çünkü söyleceğini muhatabı kim olursa olsun, korkmadan ve eğip bükmeden söyleyiverir. Bu durum yüksek makamlarda oturan şahsiyetlere karşı birkaç defa yapılınca adı ‘Deli Veli’ oluverir. Böylesine anlamlı hicivler yapan daha nice deli veliler var ilçemizde. Yiğidin iyisi zaten biraz deli olur ve olmalı. Akıllılar susarken deliler ve çocuklar gördükleri çirkinlikleri sansürsüz söyleyiverirler. Çünkü içten pazarlıklı değildirler, menfaat peşinde olmazlar, yağ çekmekten ve sallabaşçılıktan hiç mi hiç hoşlanmazlar. Veli amcamız belki biraz patavatsızmış diyebilirsiniz. Ancak oturduğu makamın hakkını veremeyen böyle yöneticilere karşı uygun uyarı dili belki de böyle olmalıydı(!). Seçimle belli bir mevkiye gelen, yönetime talip olan yani ‘aday olan (eskilerin deyimiyle ‘oturan’) yöneticilerin koltuğa oturduktan sonra kendisini o makama getirenlere karşı üstünlük taslaması, kendi ve çevresinin menfaatleri peşinde koşması karşısında ancak böyle bir şiir yazılır ve okunur; böylesi sözler söylenir. Seçilenler söylemleri, partileri, patırtıları, dönemleri değişse bile seçmenin gözünde değişmeyen ve seçmeni rahatsız edici bazı ortak özellikleri var ki bunlar hiç mi hiç değişmiyor. Bu sebeple Aksekililerin siyasilere, politikacılara karşı bakışı genelde menfi olmuştur. Aksekililer biraz da özgüvenlerinden olsa gerek ki, böyleleri pek önemsemezler. ‘Biz milletin aslıyız, siz vekilisiniz’; şımarık muhtarlara ‘murdar’; belediyede çalışan ancak sevilmeyen memurlara tanışma sırasında; ‘bela-diye’de mamur’(kendi menfeati peşinde koşar) derler. Haddini aşanlara yörenin kültürüne uygun, anlamlı ama inceden inceye iğneleyici sıfatları takıverirler: İstenmeyen kişilere ‘eşşek herifin damadı’, bobasına çekmemiş’; tahsilli fakat insani değerleri zayıf olanlara ise ‘mehtep hiç bılaşmamış, tahsilli eşek’, utanmaz-arlanmazlara ise yüzsüz yerine ‘sahtiyan suratlı’ gibi sözleri bilaperva söyleyiverirler. Hemşehrimiz HZ. Mevlana da böyle bir durumu ‘Yumurtadan çıkmış, kabuğunu beğenmez’ sözüyle özetlemiştir. Bu şiirden makamının hakkını veren, görevini halkına, milletine, devletine hizmet vesilesi gören, böbürlenmeyen idarecilerimiz alınmasın. Onlara minnet borçluyuz. Ok hedefine atılmıştır
![Hasan Özçelik 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/09/24/aksekili-nukteleri.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!