Yörenin ticaret dili,
Anlaşmanın kolay yolu,
İster bey ol, ister vali,
Bilmelisin iş bu hali.
Bu dil ki, geçim yolumuz,
Anlarsan malum halimiz,
Mesaj yüklü kelimemiz,
Hemşehrim, ortak, köylümüz.
Ticaret yok, kalpsa para,
Ortak tingişse geş dara,
Böyle geçemezsin kâra,
Tezgâhtarı ağzı kara.
Senin ortak sanki bir keş,
Verdiği celeboğlu geş,
Yerden alıp iri bir taş,
Sakın vurma, herif kalleş.
Mudusa gitme sen, bu yaz,
Alavada, üstü ayaz,
İkram edip alikavas,
Kaç oradan, herif abbas.
Gerek yok, yersiz kaygıya,
Celeboğlu yok vergiye,
Göcen amatı hayalla,
Arif olasın sergiye.
Şahniş çıktı, böyle oldu,
Çay koy, kara kadir geldi,
Omaroğlunu çok dövdü,
Hassaroğlundan kurtuldu.
İşi bilmezsen bakarsın,
Mal, müşteriye satarsın,
Burnu dilikse kaçarsın,
Zordaysan serum takarsın.
Çerçiyiz, açarız sergi,
Bu kültür atadan vergi,
Özçelik dinler ve der ki;
Böyleyiz, bunda ne var ki.
Kayıt Tarihi : 27.3.2021 21:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Akseki deyince ünlü bir ilçe. İnsanları başarılı her işte. Hem sanat hem de diğer iş kollarından elde edilen kazanç sayesinde Akseki Osmanlı döneminde civar ilçelerle karşılaştırılamayacak derecede iyi derecede idi ve ticaretin merkezi konumundaydı. Osmanlı vergi kayıtları bunun delilidir. 1982 yılında Ziraat Bankası’nın 37. şubesini Akseki’de açması da diğer bir delilidir. Bu başarı bir tesadüf değildir. Cumhuriyet döneminde özellikle 1940 yıllarda açlık çeken ülkemizde de yöre halkı iktisatlı oluşu, ticari zekası ve sanata verdiği önemle özellikle çukur adı verilen dokuma tezgahlarında üretilen bez ve kumaşlarla açlık ve giyim sıkıntısını diğer yörelerimiz kadar çok görmemiştir. Bu günde varlıklı oluşlarının sebebi; yöre insanının zekası, çalışkanlığı, dürüstlüğü, yatırımcılığı ve girişimciliğidir. Kolay kolay kavga etmezler, gurbette iseler yerli halkı kendilerine bağlar, hoş geçinme yolunu tercih ederler. Müşteriyi kendilerine bağlamak ve memnun etmek para kazanmaktan önce gelir. Bir müşteri Aksekiliye bir kez uğramış ve bir daha uğramıyorsa Aksekiliye diğer hem şehrileri kızar ve tüccar olamadığını belirtirler. Bu prensipledir ki Aksekiliye elini veren kolunu kaptırır. Genç kuşağa başarılı Aksekililerin ve diğer iş adamlarının başarı öyküleri anlatılır. Kişileriyle görüşme sırasında müşteriyi çok iyi analiz ederler. İyi müşteriyi bırakmazlar ve birbirlerine tavsiye ederler. İyi müşteriye parası yoksa da itibarı için borca mal verirler, itibarının zedelenmesini (sicilinin bozulmasını) istemezler. Dilden dile dolaşan ve çoğu yazılı hale gelmeyen önemli ticaret prensipleri vardır. Mesela ‘Eşşek gibi çalış, insan gibi ye. İşçisi olmadığın işin patronu olma. Ayağını yorganın kadar uzat. İşten artmaz dişten artar. Akdağda mal bulmuş, tüyünü sorar. Sobada ateş varken gaz lambasını kibritle yakan gelin müsriftir, ocağına incir ağacı diker’ sözleri anlam ve mesaj yüklüdür. Yörede bir şeyi bir şeye benzetme(teşbih) sanatı çok yaygındır. Cebi delik(müsrif); bu işte parmağı var (kârına ortak, ama fiyatı yükseltmemek için ihaleye girmeyecek); maymun(belirtilen kişi ağaca çok iyi çıkar); çakal(başkasının sırtından geçinir, kendi kazanmaz), bal yapmaz arı ya da eşek arısı (çalışır ama üretmez), kurukafa(hastalıklı zayıf kişi) vs. gibi. Ticarette çok önemli başarılara imza atan Aksekililerin bu başarılarındaki önemli özelliklerinden biri de kendi aralarında mesaj yüklü kelime ve deyimlerle konuşmalarıdır. Böylelikle kendi adamına durumu anlatır, karşıdakini incitmeden, planını ve durumu hiç çaktırmadan işine olumlu yön vermektedir. Bu uygulama günlük hayatın bir vazgeçilmezidir. En çok ticaret erbabı tarafından kullanılmasına rağmen başka sahalarda da kullanılır. Üretilen terimler Türkçe olup yörenin kültürüyle ve günlük yaşantısıyla bağlantılıdır. Bu kültürü bilmeyenler terimleri anlayamazlar. Dolayısıyla Aksekiler mesaj yüklü mecazi terimlerle kendi adamlarını da toplum içerisinde hemen tanırlar. Zekice hareket ederek tereyağdan kıl çeker gibi zarardan emin olurlar. Birbirleriyle yardımlaşırlar. Mesela, kravat; erkeğin eşidir. Yani erkeğin süsü, göstergesi ve sonradan takılan anlamındadır. Zomana sırığı; uzun boylu, ahmak herif anlamındadır. Gosti: çok acar, saldırgan çoban köpeği(eşkiya kişiler için kullanılır). Celeboğlu: paradır. Geş: olumsuzluk ekidir. Geç dara: Para verme, değersiz anlamındadır. Serum takmak; esnafa dışardan destek yani borç para almak demektir. Bu kısa açıklamalardan sonra şiirdeki sözleri anlayamayanlar yörede bir altı ay kadar durmalı ya da bu sözlerin anlamını yaşlı ve yerli kişilerden öğrenmelidir. Yörenin tanınmış şahsiyetlerinden İbrahim Ekmekçi’nin ‘Anılarla Akseki: Ticaretin Dili Akseki’ isimli kitabında bu mecaz ve mesaj yüklü kelimelerin anlamı kısmen anlatılmaktadır. İlgili eser; Akseki Eğitim Hayratı Derneği İktisadi İşletmesi tarafından 2021 yılında bastırılmıştır. Şiirin yöreye ve kültürüne ilgi duyanlara faydalı olmasını dilerim.
![Hasan Özçelik 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/03/27/akseki-ticaret-dili.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!