Akşamın kapıları dar
Oturmuş dantel yapar kadınlar
Darlık var dargınlık yok
Küslük var kırgınlık yok.
Sürüsüne bereket sokaklar
Dondurma ister çocuklar
Yoktan anlamaz mızırcık eller
Anaların eteklerinden çekeler.
Çocukların elleri minnacık
Birinin elinde çelik çomak
Birinin elinde reçelli ekmek;
Hiç boş kalmaz minik elleri
Gene de bitmez istekleri,
Neden şaşar kalırsın ninesi?
El kadar değil ki çocuğun hayali!
Anneleri bilememiş demincek
Bana sordular dudak büzerek
Kimdi onları dünyaya çıkartan
Akşamın dar kapılarına aldırmadan…
Hişt çocuk!
Yüzüme melül bakan
Bilmem kaç yaşındaki insan,
Anlatır mıydın çilekli dondurmaya
Nasıl utandırdın cenneti bir bakışınla?
Akşamın dar kapılarından geçerken
İçimde bir çocuk sümüğünü çeker
İsyan kesilir bende vicdan
Bilmem kaç tanrı canından...
Kayıt Tarihi : 28.11.2015 20:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok teşekkür ederim. Şiir coşkunuz hiç sönmesin.
Şiirde çizilen manzaralar bir gün öncesinin kopyası gibi konulacak ortaya...
Kaleminize sağlık sayın Muharrem Soyek...
Ben o kadar karamsar değilim. Bir sabah, ne zaman bilmem de, bir sabah bakmışsın çocuklar büyümüş hesabını dürüyorlardır cennetten dar sokaklara atılmalarının. Gelecek insan için geçmişten daha beter sahneler açsa da genelde insan uygarlığı hep daha iyiye yönlüdür.
TÜM YORUMLAR (2)