Akşamdır.
Karanlıkta bir ormana benzer yatağım
Serin çiğlerden kurşuni bir yatak
Zor açılan, amansızca kapanan sisler içinde
Düz, eğri, burma biçimli, zayıf, dallı budaklı
Yıvışık yosunlu, salkım saçak bir orman
Zaman daraldı.
Kıvılcımlanmıyor yürek
Kalem yazmıyor,şarkı söylemiyor artık
Çalılar arasında
İnce bir ip gibi akıyor kanım
Yaprak ve kuştan yoksun telaşlı bir güz
Yolum kısaldı.
Toplandı tehlikenin kokusu
Yıldırım düşen suyla
Denizden karaya atıldı martı
Gri havlıydı, yavruydu, boynu tüysüz
Suçlanacak biriydi işte bulundu
Sustalı bıçak gibi kitli kanatları
Akdeniz martısı bu biliyoruz
Lodos ve okaliptus taşımış
Ama tanımamış okyanusu
Alev sanmış
Havada uyurken benim rüyama katıldı
Evcil olmasaydı, aramasaydı balık kuyruklu deniz kızlarını
O kadar çok sevip o kadar inanmasaydı hayata
Kırağı bakışlı gözleri
Erkenden kapanmazdı
Bu son şiirdir sevgilim
Usulca uzandım yatağıma
Geri dönmem artık, beklemeyin
Yoldaşım ölü bir martı
Kayıt Tarihi : 23.2.2011 03:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

bir yoldu parıldayan, gümüşten,
gittik...bahs açmadık dönüşten.
yahya kemal beyatlı
TÜM YORUMLAR (2)