Ilık bir yaz akşamındayım ince narenin..
Rüzgarın şarkılarını fısıldadığı,
Gönlüme ferahlık savuran bir akşam sefası..
Eskiler aklıma gelir, konar anka misali usulca..
Ne sıcak bir çay tat verir,
Nede arkadaşım gazeteler konuşur benimle bu akşam..
Eski radyomdan çıkan yarım yamalak nükteler bile mutlu edemez düşüncelerimi..
Hasretliğin içimi dağladığı, yüreğimin yana yana kavrulduğu bir akşamdayım..
Ellerime dikildi birden gözlerim..
İnanamadım.. Bu yaşlı adam benmiydim..
Güneşe meydan okuyan, zaman engel tanımayan..
O asi, gözükara, bir o kadarda merhametli adam...
Hayat insanı ne kadar yoruyormuş oysa..
Renklerin içinde bile renksiz kalışların,
Ve tek bir yar sesine hasret kalışların dakikalarını beklemekteyim oysa..
Zamana isyan dedikleri şeyi yaşıyormuşum bitmeyecek sandığım telaşla..
Hayat dedikleri üç-beş adımdan ibaretmiş..
Ve geride bırakılan tek şey.. koca bir HİÇ-miş..
Kayıt Tarihi : 31.5.2012 09:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mudanya'da tarihi Bursa evlerinde oturan yaşlı bir amcanın şirinmi şirin evinin önünde oturup gazete okurkenki halini kareledikten sonra dökülen cümlelerdir bunlar..

TÜM YORUMLAR (1)