Akşam Rüzgarı Şiiri - Yağız Kara

Yağız Kara
4

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Akşam Rüzgarı

Dönülmeyen yoldasın, ezelden beri suskun,
Bir gurbetin içindesin, akşam gibi mahzun.
Rüzgâr esiyor hâlâ, o eski sahilinden,
Yalnızlık ürperiyor gümüş rengi serinden.

Ne bir seda kaldı şimdi, ne bir iz seferinden,
Sanki bir hayal geçti zaman perdesinden.
Şu camda titreyen ay, senin gidişin gibi—
Sessiz, lakin içli; hazin, ama derin gibi.

Bir gün akşamla inerken o meçhul ayrılışın,
Sessiz sedasız aktı nehir gibi bakışın.
Bir servi gölgesinde susan yollar gibiydin,
Ne geri döndün artık, ne de bir izdin şimdi.

Sular gibi geçerken o hazanî mevsimler,
İçimde sustu bir bir konuşan eski heceler.
Gül rengi soldu artık o mahzun çehrelerden,
Kederle baktı bana boşalan gecelerden.

Bir hatıra kaldı ki ne zaman ansam seni,
Ruhumda yankılanır uzak bir ezgi gibi.
Sanki ebed içinde süzülen bir düşünce,
Ne yer belli ne zaman, ne de dönüşe ümitçe.

Şimdi ne ses var diyardan, ne de iz düşen zamana,
Bir akşam yeliydin, karıştın sonsuz rüzgâra.
Kapanmayan bir perde kaldı gönlüm penceresinde.
Sen de öyle gittin işte, ne ses ne de izle.

Her hatıra bir yâre, her söz bir hüzün oldu,
Gönlümde bir gam akşamı, sükûta dolu.
Gidişinle öğrendim: her veda ebedîdir,
Her veda, insana mahzun gece gibidir.

Yağız Kara
Kayıt Tarihi : 18.5.2025 23:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!