Akşam vakti güneşle vedalaşırken gündüz,
Ufka uzanan engin sanki utangaç bir yüz.
Yakamozlar mahçupça yıldızlara göz kırpar,
Kızıl bir tül misali titriyorken asuman,
Aydan dökülen mehtap özlemle suya çarpar,
Denizin üzerinde uykuya dalar zaman.
Dalgalarla sahilde el ele gezen kumlar,
Mestane olmak için karanlığı yudumlar.
Yankılanır uzaktan martıların çığlığı,
Uyarınca sabahı kıyıdaki su sesi.
Örtemez umutları sessizliğin sığlığı.
Canlandırır insanı meltemlerin busesi,
Belirir köpük köpük hasretin her dalgada,
Konu sensin kalbimle ettiğim her kavgada.
Gecenin kucağında hayalin peydahlanır,
Eğilir de ay tarar ipeksi saçlarını,
İçimde hapsettiğim hasret atım şahlanır.
Tırmanır bir çırpıda, sevda yamaçlarını.
Akşam ve deniz bana hep seni hatırlatır,
Yıldızlar seni yazar semaya satır satır.
Sen deniz gibi nazlı, akşam kadar duygusal,
Gönlüm sana pervane, sana adaklar adar,
Anlatamaz o anı, ne hikaye ne masal,
Bu halet-i ruhiyem uzar ta fecre kadar.
Kayıt Tarihi : 2.1.2012 00:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Halil Gürkan](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/01/02/aksam-deniz-ve-sen.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!