AKŞAM BULUŞMASI
Masalı acılı yerinden böldük
Bilinmeyen bir dilde
Ezgiye başladı yüreklerimiz
Lir eşliğinde
Gece konuşuyordu
Bir Aztek, Urartu sesinde
Bize ulaşmadan daha
Kopup orta yerinden
Yiten melodilerde
Kan kokusu duyduk
Karşılıklı susup bakıştık
Bir bedeli vardı biliyorduk.
Bir günde ne çok şey anımsıyor insan
Ne çok şey yaşayıp unutuyor.
Bir belirsizlik istemeye
(Şans kader talih alın yazısı)
Çaldık kapıyı
Çaldığımız tanrının kapısıydı.
Zamandan sayılmayan günlerden gelmiştik
Takvimlerde milatta yeri olmayan.
Korku, duvarını ördü çevremizde
İçinden çıkılmaz müşkülde kaldık
Derin bir kuyunun dibindeydik
Bir yarın daha diledik
Son bir şans biraz umut…
Biraz gelecek istedik
Ama yine döndük öykünün başına
Başlayıp boşladığımız yere nafile!
Eski saflığıma dönüp
Baktım yol dostlarına
Adresi telefonu değişmiş kiminin
Kiminin kendi değişmiş adı kalmış geriye
Değişmeyen dinozor dostsuz kalmış.
Yola çıktıklarımız yok
Çeltekler almış yerin
Anılara rastladık yollarda
Islıklara alkışlara yuhlara
Yüzleri yoktu
Silik sesler sokağındaki sözlerin
Yitti sesimiz yanıt alamadık
Lanet okuduk lainlere kahrolmadılar
O sokağa o kente o dağa
Bir eski dost gelse
Güneş kokusu duyardık.
Azalışımızı yaşıyor
Ve azalışımıza şaşıyoruz
Bu şehrin gözlerinde
Mektubumuzdan önce
Sokak sokak kapı kapı
Dostlarımıza dağılıyoruz
Bir ince sis olup
Hepsini hepsini
Son bir kavgaya çağırıyoruz
Paslı dillerimizin ucunda
Biriken eksilişimizi
Küfürle boğuyoruz
Neresinde olursa dünyanın
Her ihaneti
Kimsesiz acıları ve cinayeti
Hele mutluluğu ve yağmuru
Beynimizde duyuyoruz biz buyuz
Yazdığımız şiirin sonuna
PANKART AÇIP
Bir yağmur ve mutluluk sözlüğü koyuyoruz.
Ağustos 2000 Şirintepe
AKŞAM BULUŞMASI
Masalı acılı yerinden böldük
Bilinmeyen bir dilde
Ezgiye başladı yüreklerimiz
Lir eşliğinde
Gece konuşuyordu
Bir Aztek, Urartu sesinde
Bize ulaşmadan daha
Kopup orta yerinden
Yiten melodilerde
Kan kokusu duyduk
Karşılıklı susup bakıştık
Bir bedeli vardı biliyorduk.
Bir günde ne çok şey anımsıyor insan
Ne çok şey yaşayıp unutuyor.
Bir belirsizlik istemeye
(Şans kader talih alın yazısı)
Çaldık kapıyı
Çaldığımız tanrının kapısıydı.
Zamandan sayılmayan günlerden gelmiştik
Takvimlerde milatta yeri olmayan.
Korku, duvarını ördü çevremizde
İçinden çıkılmaz müşkülde kaldık
Derin bir kuyunun dibindeydik
Bir yarın daha diledik
Son bir şans biraz umut…
Biraz gelecek istedik
Ama yine döndük öykünün başına
Başlayıp boşladığımız yere nafile!
Eski saflığıma dönüp
Baktım yol dostlarına
Adresi telefonu değişmiş kiminin
Kiminin kendi değişmiş adı kalmış geriye
Değişmeyen dinozor dostsuz kalmış.
Yola çıktıklarımız yok
Çeltekler almış yerin
Anılara rastladık yollarda
Islıklara alkışlara yuhlara
Yüzleri yoktu
Silik sesler sokağındaki sözlerin
Yitti sesimiz yanıt alamadık
Lanet okuduk lainlere kahrolmadılar
O sokağa o kente o dağa
Bir eski dost gelse
Güneş kokusu duyardık.
Azalışımızı yaşıyor
Ve azalışımıza şaşıyoruz
Bu şehrin gözlerinde
Mektubumuzdan önce
Sokak sokak kapı kapı
Dostlarımıza dağılıyoruz
Bir ince sis olup
Hepsini hepsini
Son bir kavgaya çağırıyoruz
Paslı dillerimizin ucunda
Biriken eksilişimizi
Küfürle boğuyoruz
Neresinde olursa dünyanın
Her ihaneti
Kimsesiz acıları ve cinayeti
Hele mutluluğu ve yağmuru
Beynimizde duyuyoruz biz buyuz
Yazdığımız şiirin sonuna
PANKART AÇIP
Bir yağmur ve mutluluk sözlüğü koyuyoruz.
Ağustos 2000 Şirintepe
Hürdoğan AydoğduKayıt Tarihi : 26.5.2007 00:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ne çok şey yaşayıp unutuyor.
TÜM YORUMLAR (1)