Anladım artık akşamlarını nuru gitmiş
Kaybolmuş sensiz geçen zamanla birlikte
Artık sana gizlenemiyorum akşam
Artık seni yaşayamıyorum bir şiir huzuruyla
Dudağım büzülüyor, dilim buruluyor artık
Akşam ağlıyorum sen yolsuz kaldırımları sararken
Bir duvarın dibine sinip ağlıyorum, ağlıyorum inadına
Sanki gök derbleşiyor içimde sanki al yanaklı bir gülü boyuyor yüreğim
Dayanamıyorum sızım sızım batıyor gülün dikenleri
Ağlıyorum gözlerimi kör edercesine
Suya karışmak isteyen bir damla gibi
Sana gark olmak istiyorum bu kör vakitte
Avuçlarında tükeniyor beyaz güneşin yarin
Yine yarin gözlerinden yansıyor maviliğin
Akşam sana özgü sana has yalnızlıklar kalmadı
Umutlarım kalmadı, hayallerim kalmadı akşam
Her geçen gün seni değil benliğim çaldı
Susturduğum mısraları, sakladığım heceleri, ertelediğim sözlerimi çaldı
Hatırlar mısın bir dağın tepesinde sundum bağrımı kucağına
Ayrılığa kanmadı, sayrılığa kanmadı kanamadı kararttığın semah.
Koynuma düşen her pırıltı yakamozun sandım
Akşam her doğan güneş seni değil benliğim çaldı
Susturduğum mısraları ertelediğim sozlerimi, sakladığım heceleri çaldı
Ben seni hep bir trenin penceresinden seyretmek isterdim
Güzelliğine bakarak uyumak isterdim
Sonra sesini kuş cıvıltılarıyla severdim
Başımı boşluğuna dayayıp bir hülyaya dalmayı
Bitmeyen son gibi bitmeyen son nuru
Ne bileyim, içilmeyen su gibi içmeden kanabilmeyi severdim
Çünkü, ben seni canıma can bilirdim yalnızlığıma dost, ayrılığıma yar, hasretime yağmur bilirdim
Güzelliğini amonyak çiçeği sanıp koklar melalimden uyanırdım
Çünkü, yıldızların altını gül bahçesi sanardım
Goncalarını yar bilirdim
Koklardım koklardım akşam…..! ! ! ! ! ! !
Kayıt Tarihi : 19.12.2007 08:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!