Sessiz sedasız bir vakittir akşamları. Radyodan duyduğumuz eski bir şarkı-akşam oldu hüzünlendim ben yine-alır götürür bizi bir yerlere. Çocukken babamızı beklediğimiz akşamlar, el sallar bize geçmişten. Kadın ağlar bir akşam vakti kaybetmiştir belki de sevdasını, aşkını…
Akşamları elektrik kesildiğinde gaz lambasının duvara vuran ışığında yaptığımız oyunlar kalmıştır çocukluk akşamlarımızdan. Kim bilir hangi evin ışıkları bir haberle sönmüş, hangi evlerin içinden çıkan haberler gün ışığı olmuştur akşamlara. İçimizdeki yorgunluğu yasladığımız vakittir akşamlar. En güzel elbisesini giyen küçük kızın kalbindeki atıştır. Saklar. Her şeyi saklar içinde. Sessiz çığlıklar gömülüdür kadının kalbinde. Kadın belki de akşam gibidir. Hüzünlü bir vakit doğmayı bekleyen gün gibidir.
Portakal kabuklarını sobada kuruttuğumuz akşamlarımız vardır. Kokusu içimizde kalan, sohbetini kalbimize kazıdığımız akşamlar. Artık büyümüşüzdür. Sessiz bir kış akşamı ağaçlar vururken birbirine, soğuk camdan içeri girmenin savaşını verirken böyle akşamlarda hatırladığımız bu kokulu vakitler ısıtır yüreğimizi işte. Kalbimizi hızlandıran, içimizdeki kanı sımsıcak yapan en güzel akşamlar hepimizin olsun. İyi akşamlar
Kasım2007
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,