Akrostiş-1 Şiiri - Ozge Unal

. .Bunca zaman, kıyıp da gözüne bakamadan,
. .El uzatıp yanağında gözyaşına dokunmadan,
. .Nicenin en ağustos gününde,
..Seni bekleyeni unuttun.
..Aldı oturttu dizinin dibine,
..Neşe desen gırla, kucak kucak.
..Ardın sıra bakakaldım, uzadı gözlerim,gördüklerim
. .Mecalsiz kayboldum arsız kumun sıcağında.
. .Ecinni bir yıldız çağırır,
. .Cihanı gezmiş milyon yıl; daha da gezer,
. .Bir yanar, bir döner.
. .Usulca sokulmuş denizin üstüne imbat,
. .Rab! Nerede sebebim, yokluğumun efendisi?
. .Uslandım heyhat; gelsin, sevdası da kabulüm.
. .Mazeretim, gerçeğim, tek bildiğim.

. .Biçaredir artık yalnızın gölgesi;
. .İliğine kadar manasız,
. .Lal olup susar,
. .Elleri sıkışmış koltuk altına;
. .Medet ummaz kendinden,
. .Eşiklerden sızamaz,
. .Zalimdir ışık yanaştırmaz
. .Sena yumuşatır yavaşça yokluğunu
. .İncitmeden alır yanına
. .Nefesinin hoş bir sedası kalır boşlukta.

...........................................................................Abdurrahman Merzifonluoğlu

Al götür yüreklerimizi bu sokaklardan
Deli eser rüzgar
Işık yok, gölgeler silik
Nicedir ses kısık, surat asık
Islak, üstelik ıpıslak buralar..

Maviler besleriz, gülerek terk ederler
Işık yok, renk de yok
Hangi tabloya baksak, griler hep griler...

Güz gibi karardığında için, bilirim…
“İsimsiz sevdalara uçurtmalar takalım” dersin
“Benimki poyraza, senin ki lodosa benzesin”,
İşimiz var seninle işimiz! !

Aç avuçlarını saçlarıma!
Katran katran yağacak bak birazdan gece
Lal olup susacak hece
Işık yok – umutlar sönük
Morarmış bu şehrin dudakları
Daralmış geçilmez damarları
Anlasak bir anlasak ki; kangren bu öykü..

Tut ki düşmüşüz,
Uçurumdan koca bir sevda düşmüş
Tut ki üşümüşüz
Utanmadan çöller üşümüş
Yeli fırtına almış, seli daha büyük bir sel
Okyanus ortasında ve
Ruhumuz yalın ayak kalmışız
Uzaklara gidelim... n’olur çok uzaklara
Masal perisi yok bu şehirde - onun adı azrailmiş...

Özge ÜNAL