Ağır adam rollerinde girdi çift kapılı sahnesine hayatın.
Çıkmaz huy çıkmadan can.
Kaybetse de kazanmaktır kumarı.
Kalbim akrep yuvası emmi dedi.
Gözlerinin akı yumurta sarısı senin evlat,
Tut ihtiyar elimi,
Rakının tam sırası.
Oyun monolog değil.
Dekorlar figüran.
Aynı hizada kolu bir aşağı bir yukarı,
Kırmak isteseydi elinde taşları kırardı.
Yar sıla kokusu ki nasıl tüter içimde,
Bozuk paralar yırtmadan önceydi cebimi,
Vatansız bir göçmen kuşla konuşmuşum,
Yar hastalanmış,
Ölmüş benden.
Dur dedim kadeh.
Dur, her söz kendiliğinden değil.
Şamanlardan öğrenmiştim.
İnsanlar da biraz meleklerden.
Semeri vur sırtına.
Nasır tutsun taşıdığın benliğin.
Sende yaşam içinsin yalnız.
Sende senin değil.
Sana seni verendensin.
Şerefe kaldırıyorum arkamızdaki şehrin amele ışıklarına.
Emel olamaz ki yar sevgisi.
Amelinin yıldızı parlasın.
Şerefe!
Yok kahrım bu oyunda,
Teraziler görüyorum.
İki tarafındaki de benim kefelerin,
Tartıyorum varlığımı yokluğumla,
Hiçliğime yeniliyorum.
Bozmayalım geceyi,
Susturuyorum ağlamamak için içimdeki söğütten keçeyi.
Şeref Emmi, sen kal bu eski kasa kamyon koynunda.
Ben hasta yatağımı ısıtıyorum.
Rolüm bu kadar,
Zaten üşüyordum.
Kayıt Tarihi : 23.7.2005 12:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
26.06.05
Şair
Kalbi Akrep Yuvası olan
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!