Ne vardı şimdi hepimiz kardeşiz diyebilseydim?
İnansaydım Adem ve Havva’dan da öte,
Can-ı yürekten kardeş olduklarımıza.
Deseydim ki “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine”
İnansaydı bütün insanlar bana ve kardeşliğimize.
Deseydim ki yağmurlar hepimiz için yağıyor,
Tarla da tohuma can,
Gönül de aşığa ilham veriyor.
Rüzgârlar hepimiz için esiyor,
Tarlada hasat mevsimini başaklarla,
Gönülde Leyla mevsimini yapraklarla başlatıyor.
Deseydim ki düşmanımız bir,
Görevimiz cehaletle savaşmak.
Deseydim ki vatan bir,
Vazifemiz medeniyeti yükseltmek.
Deseydim ki ülkümüz bir ve bu sebeple:
“Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak,
Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.”
Deseydim ki inanalım birbirimize,
Taşı ön yargı, çimentosu güvensizlik olan,
Korkudan duvarlar örmeyelim önümüze.
Farklılıklarımız renklerimizdir,
Biz bereket yağmurlarından sonra açan gökkuşağıyız,
Biz tarihiz, tarihte Fatih,
Fatih’te eski bir gramofon.
Biz Attilayız, ilhanımız var,
Biz Necipiz Sırat-ı Mustakimimiz var,
Biz Mahsuniyiz, biz Karakoçuz, biz Eroğluyuz,
Bizi aynı tellerde buluşturan,
Sazımız, sözümüz,
Şiirimiz, türkümüz var.
Erzurum’da barımız,
Diyarbakır’da halayımız,
İzmir’de zeybeğimiz,
Maraş’ta Meyriğimiz var.
Artık Maraş’tan kara haber gelmesin,
Biz Maraş’tan haberi Sütçü İmamla vereli çok oldu,
Antep’ten Şahin Beyle, Urfa’dan Kara Yılanla,
Vatan birdir, bölünmez,
Kürt, Türk kardeştir
Bölmek isteyen kalleştir,
Daha yeni demedik mi?
Yemen’de, Hicaz’da, Çanakkale, Sarıkamış’ta,
Aynı vatan için dövüşüp,
Kara toprağa düşmedik mi?
Düştük be kardeşler,
Düştük be ahretlikler,
Canlar, güller, kanda kan, can da can kardeşler,
Düştük, aynı kökten boy verdik,
Hepimiz tek bir ağacın dallarıyız.
Şimdi kendi dallarımızı kırmakta neyin nesi?
Bu feryat, bu cinnet, bu kin ve bu nefret kimin kötü nefesi?
Biz ki ayırt etmeksizin,
“Yaratılanı severim yaratandan ötürü”
Diyen Yunus’un;
Yüz bin kez tövbesini bozmuş olsa da,
Yine de aynı cemde buluşmaya,
Aynı kıble de saf tutmaya çağıran;
“Edeb, erkâna bağlıdır, ayağımız başımız,
Güllerden koku almıştır, toprağımız taşımız.”
Diye haykıran Hacı Bektaşların, Mevlanaların,
Topyekûn mirasçıları, torunları değil miyiz?
Bütün bunların üstüne ey insanlar:
“Nefsimi kudret elinde tutan,
İyiliği emredip, kötülüğü yasaklayan,
Ve din gününün sahibi olan
Yüce Allah’a yemin olsun ki;
Yine de ve her şeye rağmen,
Hepimiz kardeşleriz.
Anamız-babamız, yaşadığımız,
Vatan dediğimiz toprağımız,
Ve inandığımız Allah’ımız bir!
Haydi, yine her zaman olduğu gibi,
Bir ve bütün olalım,
Yine cihana kafa tutalım.
Çünkü mazisi şan ve şerefle dolu olan da,
Atiyi şan ve şerefle yazacak olan da,
Nesil bizim neslimizdir, yine bizim olacak.
Biz sadece inanalım,
İnanıp sevgi ve saygıyla çoğalalım.
Haydi kardeşler…
Kayıt Tarihi : 17.6.2013 19:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!