“Hatırla gözüme dalıp, sensin benim “kalbim” derdin,
Kaç kurşundu sayamadım, yüreğimi yere serdin…”
Kendine bir sor bakalım, neler kalmış hatırında,
Bir zamanlar aşkla dolu, bakışların aklında mı?
Hani bir tek aşkı yazar, dizerdik her satırında,
Bana doğru şiirlerce, akışların aklında mı?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Umarım sorularınıza cevap almışsınızdır.Çünki bu sorular yanıtsız kalamaz kutlarım sizi ersin bey tebrikler.
Değerli üstadım.
Sen yazarsında kötü olurmu?
Çok tat alarak okuduğum bir şiirdi.
Yüreğine sağlık.
Saygılarımla.
TÜM DUYGULARI BARINDIRAN ŞİİRİNİZİ OKUMAKTAN KEYİF ALDIĞIMI BELİRTEYİM.
KALEMİNİZ VAR OLSUN. MUTLU PAYLAŞIMLAR ARKADAŞIM.
Hocam bugunlerde duygular tavanda. Yazan kaleme seven yüreğe saygılar..
Mükemmel bir sitem olmuş yüreğinizi dağlayan vefasıza...Tebrikler hece şiirinize Ersin üstadım selam ve saygılar..
Sabır duası dilime dolanıp kaldı sayende,
Her niyetin bana kısmet, oldu işte bak gayende,
Vuslatına ermek ise, hep hayaldi hikâyende,
Hasretini yangın edip, yakışların aklında mı?...yok üstadım sizi okuyunca tınısını haketmiş sözleri alkışlamamak eldemi!!!
Müzikle birlikte şöyle bir daldım geçmişe doğru ve kendi kendime dedim: Zannetmiyorum ki aklında kalsın...
Onca üzerinden geçen zaman içinde sıktığı kurşunu bile unutmuştur çoktan... :-)) Tebrik eder, selam ve saygılar sunarım... Mustafa usta
***Kendine bir sor bakalım, neler kalmış hatırında,
Bir zamanlar aşkla dolu, bakışların aklında mı?
Hani bir tek aşkı yazar, dizerdik her satırında,
Bana doğru şiirlerce, akışların aklında mı?***
hüzünlerin şairinden yine hüzünlü bir şiir....
müzikle bütünleşen dizeler harikaydı...yüreğinize sağlık...tampuan...tşk.ler...
Seni sana bıraktım ben, diyeceğim yoktur gayrı,
Ne sana ne vicdanına, anladım, sözün yok hayrı,
Az mı gitme dedim sana, koyma beni senden ayrı,
Yüreğime birkaç kurşun, sıkışların aklında mı?
Sanmıyorum dostum sanmıyorum, yüreğine selamlar Ersinim...
Seni sana bıraktım ben, diyeceğim yoktur gayrı,
Ne sana ne vicdanına, anladım, sözün yok hayrı,
Az mı gitme dedim sana, koyma beni senden ayrı,
Yüreğime birkaç kurşun, sıkışların aklında mı?
Yüreğini kutluyor
seni de, şiirini de
alkışlıyorum şairim,
yüreğin dert görmesin.
Selam ve muhabbetle...
Bu şiir ile ilgili 51 tane yorum bulunmakta