Aklın Erişemediğine Yazılmış Kaotik Bir ...

I.
Gafil avlandıkları nadir zamanlardandı
Pan başta idi bütün Tanrılar oradaydı
Oradaydı kutsal göz
Kutsal el
Kutsal sakal
Ve kutsal bakire
Orada yarttılardı bir kadını
Gönderdilerdi fezadan, cihana
Bilmezlerdi kadının kendilerinden çok sevileceğini
Hepsi, birden, uyanıktı ama
Gafil avlandıkları nadir zamanlardandı
Yaptıkları iş ise akıl karı değildi

II.
İzahı olmayan nadir işlerdendi yaptıkları
Golyat, Davut ve Süleyman oradaydı
Golem ve dağ trolleri
Herr Mannelig ve Ragnar oradaydı
Bir kadın, arandı çağlar boyunca
Bir kadın, Pandoranın kutusunda
Emir büyük yerdendi;
Bulunmalıyıdı kadın asılmalıydı dolunaydan önce
Kutsal olanlar üzerine yeminler edildi, bulunacaktı kadın
Bulunmazsa, laneti berbat bir hastalıktı
İzahı olmayan nadir işlerdendi yaptıkları
Kaptıkları berbat bir hastalıktı

III.
Zuhur eden hastalık cüzzam gibi bir şeydi
Cildi değil, içi çürütüyordu
İmhotep, Hipokrat ve Sina'nın oğlu oradaydı
Oradaydı bezden bebek, tığ, ip, neşter ve merhem
Orada sokuldu yüreklere
Bir kadının sevgisi,
Orada karardı kaldı küçük adamların bahtı
Orada tutuşturuldu ellerine elem, keder ve sinek kovucu eczalar, işe yaramazdı, kadın bulunmalıydı
Kadın bulunsun diye yaratılmıştı ızdırap
Dualar ise yaşam bahşedeneydi
Zuhur eden hastalık cüzzam gibi bir şeydi
Kurtulmak o kadar mümkün değildi

IV.
En nadir görülen çiçekte aranmalıydı kırmızı, erguvani renkler
Kurtulmak için elemden, kederden, kaçamadıkları kaderden
Erguvani renkleri ile birlikte görülürmüş kadın
Erguvani renk bulunursa, bulunurmuş kadın
Evliya, Marco ve Batutanın küçüğü oradaydı
Oradaydı Columbus, Gama ve Vespucci
Aradıkları bir kadının izi idi
Aradiklari ilkyaz akşamlarında, huzur için başlarını dayayıp, yıldızları izleyebilecekleri bir kadının ruhuydu, bedeniydi
Bayraklar dikildi, ayak basılmamış topraklara
Ama krallar adına ateşli naralar atılmadı
En nadir görülen çiçekte aradılardı,
Kralları boş verip, bir kadın için inlettilerdi dünyayı

V.
Mesafeler ve zaman anlamını yitirdiydi
Kahinler, medyumlar, münecimler
İnler, cinler ve periler
Tamtakır hepsi oradaydı
Oradaydı ful bakırdan, demirden, çelikten
Oradaydı kesme ve biçme işlerini gören alet ve edevatlar
Hazır bekliyorlardı, emir alıyorlardı
İzi aranannın, yüzü tanınanın, özü bilinenin; nerede, ne biçim, ne zaman bulunacağını öğrenmek üzere bileylenmişlerdi
Kadının vardı bir müridi
Çok sonraları duymuştum ben de
Mürit yakalanmış, zannımca periler yakalamışlar
Masaya yatırımışlar, çıplak alnına geceden aşırma ay çizmişler, gerileceği ise çarmıhtı
Kadın neredeydi, yaşam nerede?
Mesafeler ve zaman anlamını yitirdiydi
Muritte gizli olan, meyitte aşikar olmamalıydı.