Aynur Uluç - Aklımız Kayıp Şarkılara Kay ...

Aynur Uluç
498

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Anadolu sözcüğü daha duyduğunuz anda, oldukça geniş bir açıyla alır götürür sizi. Kucaklayan bir yanı; doğurgan bir yanı olduğunu bilirsiniz bu sözcüğün. Anadolu’ya dair genel bir kanınız vardır ve ayrıntıları bilemeseniz de, için için genel hatlarıyla aslında bildiğinizi düşünüyor da olabilirsiniz. Gün gelir bir film ismi, Anadolu’nun kayıp şarkıları olduğunu söyler. Merak edersiniz; kayıp şeyleri keşfetmeye meraklı her insan gibi. İyi ki de merak edersiniz. Belki de sırf isminin davetine kapılıp açarsınız Anadolu’nun kapılarını. Ve filmin ilk karesinde karşınıza birazdan ne göreceğinize dair ünlem işareti gibi duran şöyle bir cümle çıkar:

“Güneşin yükseldiği yer demekti Anadolu”

Şimdiye kadar bildiklerini tut hele bir kenarda, güneşin yükseldiği yerde ne sürprizler var daha, der gibi. Eski zaman uygarlıklarındaki ruhun bu ezgilerde olduğu yazar perdede. Belli ki, güneşin doğduğu yerden haber gelecektir, geçmişten dem alıp çıkacağınız yolculukta. Güneş yükselirken mayasında neleri de tutmuş; belli ki birazdan içinize işleyecektir. Böylesi bir hevese kapıldığınız anda gözünüzü İstanbul’un kareleri kaplar. Gökdelenler, ekranda evrile çevrile yükselir görüntüde. İnsanları, vapurları, yolları, arabaları içinde İstanbul sahnededir. Gizli açık kapılarıyla göz kırpar farklı aralıklardan. İnsanı çeken ve iten hali dengede öylece durur. Ve bir sokak çalgıcısının saksafonunun karanlık boğumlarında kaybolup, bir dağın tepesindeki bulutla eklemleniriz Anadolu’ya. İlk görüntümüz Bingöl’de sarp bir kayalıkta oynanan Kartal Oyunu’dur. Biz de, o tepelerden kartal gibi uçar, Kars’a varırız. Oradaki aşık atışmasından nasibimizi alıp bir anda Muğla’daki Aşık- Maşuk’a geçer gözlerimiz. Renkler belli eder ki; hazine belirmeye başlamıştır artık. Muş Varto’da iki dengbej kardeşin söylediği Narin Keklik türküsünden sonra gelen şu cümle karmakarışık olan duygularımıza yön verir:

“Sesi güzel olmak, coğrafyadaki acılardan kaynaklanıyor.”

Tamamını Oku