Sürekli seni düşünüyorum…
Sen aklımdan geçmiyorsun aslında; sanki aklımın tam ortasına kurulmuş gibisin.
Yanında kendimi öylesine iyi, öylesine güvende hissediyorum ki…
Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyorum; sadece senin sesin olsun istiyorum, sadece sen konuş… hiç susma, hep anlat, hep kal istiyorum.
Gece gözlerimi kapatıyorum, senin ismini fısıldıyor içimde bir yerler.
Sabah kalktığımda, aklımı yokluyorum;
“Sahi,” diyorum, “bugün de aklımda mı?”
Ve cevap her zaman aynı:
Sen, yine, yeniden…
Gece yatarken de bir sessizlik içinde adını fısıldıyor içim.
Sana her defasında biraz daha yakın,
Kendime soruyorum bazen, “neden bu kadar derin hisler?” diye.
Aklım anlam veremiyor, dili tutuluyor.
Kaya gibi sert sandığım kalbime ,
Kalbime soruyorum…
Kalbim başını eğiyor, “bilmem ki” diyor.
Çünkü bazı şeylerin tarifi yok.
Bazı hisler sadece yaşanır; seninle yaşadığım gibi…
Ve şimdi…
İçimde sana dair binlerce sözcük var ama,
hiçbiri gözlerine bakıp söyleyebileceğim kadar cesur değil belki de.
Sadece bilmeni istiyorum:
Sen benim alışkanlığım oldun…
Nefes gibi, su gibi, hayat gibi…
Sensiz bir gün bile eksik, yarım, solgun.
İstiyorum ki hiç susma…
Ne söylediğin önemli değil, yeter ki sesin olsun.
Seninle geçen her dakika, içimi ısıtan bir mevsim gibi.
Ne zaman konuşsan, içimde baharlar açıyor
Sen bana sıcacık davrandığında,
dünya rengârenk oluyor, zaman hızla akıyor, kalbim kuş gibi hafifliyor.
Ama sen bir adım geri çekilsen,
bir soğukluk hissetsem, dünya duruyor sanki.
Zaman ilerlemiyor, içim üşüyor.
Kalbim bir yerlerinden sızlıyor;
aklım karmakarışık oluyor, hiçbir şeye odaklanamıyorum.
Sanki hayatın tüm ritmi sende gizliymiş gibi…
Sen ne hissedersen, dünya da öyle dönüyor bana.
Bazen düşünüyorum…
Sen benim için sadece bir insan değil,
adeta zamanın durduğu bir yer gibisin.
Senin yanındayken her şeyden kaçıp, sadece hislerimde kayboluyorum.
Seninle geçen dakikalar yetmiyor;
sana doymak diye bir şey yok,
çünkü seninle her an, bir öncekinden daha güzel, daha derin…
Seninle olmak; bir huzurun tam ortasında oturmak gibi…
Senin sesini duymak; kaybolduğum bir rüyada yolumu bulmak gibi…
Ve gözlerine bakmak;
kendimi her defasında yeniden bulmak gibi…
İşte böyle bir şeysin benim için.
Ne aklımın tam açıklayabildiği,
ne de kalbimin tam tarif edebildiği bir his…
Sadece bildiğim tek şey şu:
Sen benim ruhuma dokundun.
Ve bu dokunuş,
içimde bir sıcaklık bıraktı.
sen,
aklımın alamadığı,
kalbimin tarif edemediği,
ama ruhumun tam yerinde hissettiği tek gerçeksin
Samira
Samira SamiraninsiiriKayıt Tarihi : 8.5.2025 07:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!