Susmanın kalesine Sığınıyoruz bazen..
Önümüzde, Karanlıktan Duvarlar,
Sırtımızda İnsan Yüklü bir Gök var..
Herşeye İnat Yaşamının Gayesi Sarıyor
dört bir yanımızı..
Bir rüzgar çıksa Savruulacak gibiyim
O diyarlardan bu diyarlara..
Şimdi Bir çölde ,
milyonlarca kum tanesinden biriyim..
Yüreğimi Kanbur eden yüklerim var
Ama… "Aklımda Sen..
Nasıl da dimdik yürüyorum o Sokakları..
Bazen..Yüzler güler
Ama.. O kalp Yaralıdır..
Tıpkı Saçları Dünyaya Kırgın..
Yüzleri fotoğraflara Gülen İnsanlar gibi.
Yarım kalmış Hayatlarıyla,
O yürekten, bu yüreğe Sürgün ..
Kaldı işte...!
Çayımız bardakta
Çocukluğumuz Sokaklarda..
Mutluluğumuz, Kursağımız da
Sevdiklerimiz Çok Uzaklarda...
Aslında..
İfade edilmemiş hiç bir düşünce yoktur..
Ama.. Bir araya Getirilmemiş
Kelimelerin Olasılığı Sonsuzdur.
İstediğin kadar bağır çağır..
Susmuş birini Yenemezsin.
Sen..
Buğulu camlara adını yazdığım..
Sen..
Uzaklarda ki Göz yaşım..
Sen..
Sıcaklığını, Özlemler de Hissettiğim.
Sen..
Göğüme kuş, Bahçeme Umudum...
Sen..
Dünya'ya kafa Tutuşum..
Sen..
Tereddütsüz bir İnançla Sevdiğim.
Ben..
Ben hep, Seninle Yaşıyorum,
Seninle Ölüyorum..
Yakup Ferzan
Kayıt Tarihi : 16.9.2025 06:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!