Dağlar güneşi koynuna almadan,
Çingene kuşlar sevişmeden,
Çılgın kelebekler bakarken,
İsmimi çağıran bir seste;
Yine aklıma sen düştün!
İki sevdalı gözünde ışık,
Kan ağlayan yüreklerde,
İklimi şaşıran mevsimin sabahında;
Yine aklıma sen düştün!
Islak,acı ve gülümsemeyle,
Notasız şarkılarda, rotası kayıp gemilerde,
Kalbime akan damlacıklarda,
Bir kuş geçti başımdan;
Sesin çınladı kulağımda,
Yine sen aklıma düştün!
Doğanın vahşi otlarında,
Tohumları melez,sevişen menekşelerde,
Bitki kokuları yayılırken çevreye,
Parfümün savrulunca burnuma,
Gül bahçesinde;
Yine aklıma sen düştün!
Tarihi geçmiş yazılarda,
Kullanma süresi bitmiş yazgılarda...
Kumsaldaki aşıkların sesinde;
Sevişen ellerin yumrugunda,
Yine sen aklıma düştün..
Kapatın şu şarkıları,çalınmasın:
Söndürün ışıkları, kararsın.
Aralanan perdeler kapansın!
Güneşe küs kalsın, bedenim;
Dediğim gün...
Sana ait düşleri arşivlediğim,
Hayalleri ertelediğim,
Bitti! Bitmeli dediğim de;
Kulağıma usulca fısıldadığın iki satır sözün gelirken;
Kafam karışık, yüreğim burulmuş.
Ve yine aklıma sen düştün!
Son sigaranın üzerine yazdım ismini,
Bitince senide bitirecektim.
Kaybolacağını beklerken;
İçime cektiğim dumanların,
Çıkan islerinde,
Yanan yüreğimde,
Yine içime sen düştün!
Adını anmıyor,
Seni düşünmüyorken,
İçimden de kendime;
Aferin! Derken...
Telefonun zili çaldı..
Anımsadım;
(Alooo,canımın ici!)
Yine sen aklıma düştün!
Kayıt Tarihi : 20.11.2004 19:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!