Aklama Şiiri - Ünal Serhat Yorgancı

Ünal Serhat Yorgancı
59

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Aklama

Biliyor musun?
Çocukken sevdiklerimizi kaybetme korkusuyla
Gözlerimizden düşen yaşların ardından bakardık dünyaya.
Buna rağmen öğrendik sevmeyi.
O korkuyla çocukluğumuza dönmek yerine
Birbirimizin gözlerine bakıp sevgimizi hatırlayabiliriz.

Yağmur altında bir adam gidiyor
Beyoğlu'nda bir akşamüstü,
Üzerinde deri bir ceket, tiftik bir şapka,
Ses veriyor mısralar içinde.
Ah bu vahşi kavgada acımasız geceler,,
Bir sokak kahvesine giriyor,
Göğsü kapalı kapalıdır, cebinde birkaç kuruş,
Yüzü buruşmuş, kara bir kâğıt gibidir.

Yıl on doksan dört, sabah sabah,
Pamuk ellerini uzatmış kaldırımda bir dilenci.
Ne yapayım elimde değil,
Beş bin sene evvelin izdüşümü yüzünden.
Bu parçalanmış toplumda,
Öğretilmiş cahille aranmaz diyor,
Ama sen bana bakma, C.S. diyor.
Yüz yirmi bin yıl sonra yine aynı,
Başını kaldırıp bana bakacak.
Dünyanın diğer ucundan
Parmağını bana sallayacak:
Bütün bunları senin için yaptım diyecek.
Ölülerin kulağı var mıdır
Bilmiyorum.
Duysalar ne yaparlar,
İsterlerse beni mahkemeye verebilirler mi,
Bilmiyorum.
Bunu Cenova'da,
Bunu Kobe'de sormuşlardım,
Bilmem, demiştim.
Oysa ben ölü değilim ki.
Geri zekâlılar ölüdür,
Ya da, bir hayvanın kölesi,
Ne varsa onlardan.
Dilenci kardeşimiz gelmiş, tebessümle;
"Bana bir sigara ver,
Beni yatıran olmadı" diyor.
Bana da öyle gelmişti beş bin sene evvel.
Bir de baktım ki
Dünya beni yatırmıyor,
Allah beni yatırmıyor,
Yanı başımda bir kuş var.
Bir dilenci kardeşimiz gelmiş,
Beni yatıran olmadı diyor.
Ona da öyle gelmişti bir zamanlar.
Ben de gitmiştim,
Fakat beni yatıran olmadı.
Şimdi de ben ona diyorum ki
Yatmayı bekleme, yatma.
Nereye kadar bekleme,
Yatma yatma nereye kadar,
Güzel kardeşim.

Ünal Serhat Yorgancı
Kayıt Tarihi : 23.11.2023 19:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ünal Serhat Yorgancı